VERASET İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNDA TEREKE DEFTERİNİN TUTULMASI

VERASET İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNDA TEREKE DEFTERİNİN TUTULMASI
VERASET İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNDA TEREKE DEFTERİNİN TUTULMASI
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

VERASET İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNDA TEREKE DEFTERİNİN TUTULMASI

Bildiğiniz gibi Veraset İntikal vergisi Kanununun 5. Maddesi Veraset ve İntikal vergisinin mükellefi olarak veraset tarikiyle (yoluyla) veya ivazsız (bedelsiz) bir tarzda mal iktisap eden olarak tanımlamıştır. Bu tanımdan dolayı kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız bir şekilde mal iktisap eden şahışların 7. Madde kapsamında beyanda bulunacaklarını ancak , yasanın 3. Maddesindeki muafiyetler kapsamına girenler ile 4. Maddenin birinci fıkrasının (L) bendinde yazılı plaka tahdidi uygulanan İllerde Bakanlar kurulu kararıyla yetkili kılınan trafik komisyonlarınca ticari plaka satışından elde edilen paralardan, Ticari taşıt sahiplerine dağıtılan miktarların beyanname vermeyecekleri belirtilmiştir.
Matrahın tayini başlıklı 10. Maddenin (a) bendinde
a) Ticari sermaye; bilanço esasına göre defter tutanlarda ölüm tarihine takaddüm eden takvim yılı bilançosuna göre bulunacak öz sermaye, ticari sermayedir. Mükellefler isterlerse ölüm günü itibariyle çıkaracakları bilançoyu esas alarak öz sermayelerini tespit edebilirler. İşletme esasına göre defter tutanlarla Basit usül mükellefiyete tabi olanlarda ticari sermaye olarak murisin ölüm tarihindeki ticari varlığı beyan edilir. Öz sermaye veya ticari varlık, bu maddedeki esaslara göre bu maddede hüküm olmıyan hallerde Vergi Usul Kanununun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerleme ile ilgili 2 nci bölümündeki esaslara göre tespit olunacağını, b)Gayrimenkullerin ticari işletmeye dahil olsun veya olmasın Emlak Vergisine esas olan değerle,
c) Menkul mallar ve gemilerin rayiç bedelle ,
d) Esham; borsada kayıtlı ise ölüm tarihine takaddüm eden üç yıl içindeki en son muamele değeri ile değerlenir. Borsada kayıtlı değil ise veya kayıtlı olup da üç yıl içinde muamele görmemiş ise itibari değerle ,
e) Tahvilat; Vergi Usul Kanununun 266 ncı maddesindeki hükümlere göre değerlenir. f) Yabancı paralar; borsa rayici ile; borsada rayici yoksa Maliye Bakanlığınca tespit olunacak kura göre,
g) Haklar; tescile tabi bilumum hakların değeri tesisleri sırasında tapu siciline kaydedilen değerdir. Tapu sicilinde bedeli gösterilmiyen haklarla, bunlar dışındaki bilumum haklar (Sınai ve edebi mülkiyet haklariyle imtiyazlar dahil) mükellef tarafından değerlendirilmez ve ilk tarhiyatta nazara alınmaz denilmiştir.
Yukarıda sözü edilen malların iktisabında veya bu sözü edilen mal ve hakların beyan dışı bırakılıp kaçırılacağı şüphesi karine(varsayım) varsa veya bu konuda kesin delil varsa Vergi Dairesince Türk Medeni kanunun 590. Maddesine göre Aşağıdaki sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde,
1. Mirasçılar arasında vesayet altına alınmış olan veya alınması gereken kimse varsa,

2. Mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi de yoksa,

3. Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa, ilgili sulh hakimliğinden terekenin defterinin tutulmasına karar verilmesi istenebilir. Ve aynı yasanının 591. Maddesine göre de, Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemi alınır. Mühür altına alma yazımdan önce de yapılabilir. Tereke mühürlenirken mirasbırakanla birlikte oturanların ihtiyaçları için gerekli eşya bir tutanakla tespit edilip güvenilir kişi olarak kendilerine bırakılır; taşınmazların onların oturmaları için zorunlu olan bölümleri, mühürlemenin dışında tutulur. Alacaklıların istemi üzerine yapılan mühürleme, güvence altına alınan miktarla sınırlıdır. Alacaklıya güvence gösterildiği takdirde mühürleme yapılmaz, yapılmışsa kaldırılır.Denilmiş ve tereke sonunda miras bırakanın mirası, mirası redetmemiş kanuni mirasçılar arasında paylaştırır, Ancak mirasbırakandan alacaklı olanlar varsa, Yine Medeni kanunun 603 ncü Maddesine göre vasiyet alacaklılarının haklarından, vasiyet alacaklılarının hakları da mirasçıların alacaklılarının haklarından önce gelir. Mirası kayıtsız şartsız kabul eden mirasçıların alacaklıları ile mirasbırakanın alacaklıları aynı haklara sahiptirler denilerek hem mirasçıları hemde mirasbırakandan alacaklarının hakları korunmuştur.
Saygılarımla
Mustafa Günşen
Emekli Maliyeci

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji