KAMU ALACAĞI İÇİN KONULAN HACİZ SONRASI TAŞINMAZIN SATIŞI ZORUNLU MUDUR?

KAMU ALACAĞI İÇİN KONULAN HACİZ SONRASI TAŞINMAZIN SATIŞI ZORUNLU MUDUR?
KAMU ALACAĞI İÇİN KONULAN HACİZ SONRASI TAŞINMAZIN SATIŞI ZORUNLU MUDUR?
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

KAMU ALACAĞI İÇİN KONULAN HACİZ SONRASI TAŞINMAZIN SATIŞI
ZORUNLU MUDUR?

Sevgili MBT. Nin değerli Üyeleri,

Kamu alacağı için mükellefin sahibi bulunduğu taşınmaza haciz tatbiki hem Kamu alacağının biran önce tahsil edilmesi bakımından caydırıcılık olmakta hem de zamanaşımını kesme hallerinden biridir. Peki bu taşınmaza haciz tatbik edildiğinde tahsil dairesi bu taşınmazı satıp paraya çevirmek zorundamı dır?

Bilindiği gibi 2006/11450 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının2 1 inci maddesi ile “1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup on sekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde (intifa hakkına sahip olunması hali dahil), söz konusu meskene ait bina vergisi oranı, 2007 ve müteakip yıllar için sıfıra indirmiştir.
Buradan da anlaşılacağı üzere diğer şartlarında oluşmuş olması halinde gelirleri sadece sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret olan bir emekli kişinin bürüt 200 m2 geçmeyen bir evi olması halinde emlak vergisi ödenmeyecektir. Burada söz konusu meskenin 200 m2 i aşmamasıdır. meskenin bulunduğu yer, yapısal konumu, değeri, inşaatın kaçıncı sınıf inşaat olup olmadığı önemsenmemiş ve sadece büyüklüğü göz önüne alınmıştır. Örneğin gecekondu semtinde bulunan  ve 200 m2 aşmayan bir mesken maliki emekli de emlak vergisi indiriminden yararlanmakta, gözde bir semtte bulunan ve  200 M2 i aşmayan evi olan emekli de aynı şekilde emlak vergisi indiriminden yararlanmaktadır.
Peki bu kişinin diyelim ki kamuya borcu var ise ve bu borç için söz konusu indirimden yararlandığı evin tapu kayıtları üzerine ilgili idare tarafından haciz şerhi konulursa ; Bu ev kamu alacağı için satılıp paraya çevrilecekmi dir ?
6183 sayılı Kanunun 70. maddesi, kamu alacağı için haczi olanaksız borçlu mallarını göstermektedir. Bu malların, hiçbir biçimde haczi, yani bu mallara haciz varakasına dayanılarak tahsil dairesince el konulması mümkün değildir. Haczedilemeyecek mallar, maddede, on üç bent halinde sayılmış olup, maddenin 11. bendinde, borçlunun haline münasip evi; evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabileceği istisnası saklı tutulmak üzere, haczedilemeyecek mallar içerisinde gösterilmiştir.
Bu evin haline münasip olup olmadığı, borçlunun toplum içerisindeki yeri, kariyeri, ailenin ekonomik yapısı, birlikte yaşadığı bireylerin sayısı ve evin özellikleri dikkate alınarak belirlenir. Örneğin borçlu ve ailesi bakımından yaşadıkları evin  lüks ve ortalama değerlerin üstünde olması   maddede belirtilen “hâline münasip ev” kriterinin dışında kalır. Eğer, borçlunun evinin değeri fazla ise, satılır; satış bedelinden borçluya haline uygun bir ev almasını sağlayacak miktar ayrıldıktan sonra kalanı haczedilir. Dolayısıyla borçlunun başka evinin olmaması haciz işlemine engel olmaz. Ancak, haczedilen evin, değerleme sonucunda tespit olunan değerinin, vergi borcunu karşıladıktan sonra, kamu borçlusunun haline münasip ev almasına yetecek miktarda olması zorunludur. Aksi takdirde gayrımenkul paraya çevrilmez. Tabiki burada 1319 Sayılı kanunun 8. Maddesinin Bakanlar kuruluna tanıdığı ve Bakanlar kurulunun da bu yetkiye istinaden almış olduğu karar neticesi emlak vergisi indirimi konusunda haline münasip değimi kullanmadığından 6183 sayılı yasanın 70. Maddesinin 11. Fıkrasında belirtilen haline münasip ev tanımında çelişki olduğu düşüncesindeyim.
Bu özellikleri taşıyan bir meskeni olan ve yapılan değerleme sonucu haline münasip ev kriterlerini aşan bir evin kamu alacağı için satılıp paraya çevrilmesi 6183 sayılı yasanın 70/11. Maddesinde de açıktır. Ancak kamuya borcu olan mükellefin oturduğu evin bölgesel değeri, Büyüklüğü, satılması halinde hem kamu borcunun tahsil edilip edilmeyeceği hemde arta kalandan borçlunun ikamet edebileceği bir ev alınmasının göz önüne alınarak  ve mükellefler arasında  ayrım yapmamak ayrıca  mükellefleri geri dönüşü zor olan çaresizliklerle baş başa bırakmamak için 6183 Sayılı kanunda taşınmazların belirli sürede satışa çıkartılmaması haczin kaldırılmasına engel olmadığından , Ayrıca bu hüküm  sadece  İcra İflas kanunun 110. maddesinde  yer almış olduğundan ; Vergi idaresi de haczi kaldırmakta zorlanılmamaktadır. Bu nedenle Haczin kaldırılmayarak Kamu alacağının güvenliği ve tahsili bakımından zamanaşımı süresi sonuna kadar haczin devamı ve tahsile yönelik her türlü idari çalışmanın yapılmasının uygun olacağı; Borçlu mükellef tarafından bu hacze karşı dava açılması halinde ise Mahkemenin kesinleşmiş kararı  sonucuna göre işlem yapılmasının uygun olacağı açıktır.
Saygılarımla,

Mustafa Günşen

Emekli Maliyeci

 

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji