Muhasebenin Temel Kavramlarına Ne Kadar Önem Veriyoruz?
Muhasebenin temel kavramları diye bir konu vardır. Ticaret liselerinde, üniversitelerde bir ders dahi ayrılmadan, hemen hızlıca geçilen bir konudur. Genel muhasebe ders kitaplarının ilk sayfalarında mutlaka yer alır. Çoğu zaman sınavlarda pek sorulmaz diye genelde atlanılan bölümlerin başında gelir. Aslında sınavda çıkar mı çıkmaz mı diye düşünmeden tüm muhasebe meslek mensuplarının bence anayasası olarak ezberden öte, aklına yazacağı en önemli konudur temel kavramlarımız.
Oturup o temel kavramları teker teker inceleyerek, mesleki faaliyetimiz esnasında başucumuzda bulundurarak çalışacak olsak, aslında pek çok konuda aklımıza takılan sorulara temel kavramlarla bile cevap verebiliriz. Bazen yapmamız gereken farklı bir kayıt karşımıza çıktığında temel kavramlar doğrultusunda bir durup düşünerek, gerekirse tam metin şeklinde açarak değerlendirdikten sonra karar vermemiz gereken olaylar karşımıza çıkabiliyor. Meslek mensuplarından tutun da, stajyer ve tüm muhasebe emekçilerinin mutlaka aklından hiçbir zaman çıkarmaması gereken bu temel kavramlar nelerdir, hadi gelin birlikte inceleyelim.
-Sosyal Sorumluluk Kavramı: Bu kavram aslında mesleki etiğin temelini oluşturuyor. Mesleki faaliyetlerimizi icra ettiğimiz esnada yaptığımız tüm muhasebe uygulamaları neticesinde ortaya çıkacak sonuçların sadece belirli bir kesimin değil de tüm toplumu ilgilendirdiğini unutmamalıyız. Ortaya çıkan sonuçlar mükelleften başlayıp, ilişkili kişilerden tutun da devlet ve milletin tüm bireylerini ilgilendirmektedir. Sosyal sorumluluk bilincinde yapılan muhasebe faaliyetlerinde doğru ve tarafsız bilgi üretmek temel görevimiz olmalıdır.
-Kişilik Kavramı: Mükellefiyet şekli ne olursa olsun, işletme ile işletme sahiplerinin, yöneticilerinin ve diğer ilgili kişilerin ayrı bir kişiliğe sahip olduklarının unutulmaması gerektiğini vurgular. Bir örnekle açıklayacak olursak, şahıs bilanço türü bir işletmede ortaya çıkacak gelir vergisi işletmenin değil, işletme sahibinin ticari faaliyeti sonucunda, işletmeden elde ettiği gelirinden dolayı doğmasından kaynaklı olmasıdır. Yani ortaya çıkan vergi işletme kişiliğine değil, işletmeden gelir elde eden sahibinin vergisi olarak görülmesidir. Bir örnek daha verecek olur isek, işletme ortaklarının kendi şahsi kullanımları amacıyla evlerine aldıkları beyaz eşyanın işletme adına fatura edilmesi ve işletme kasasından ödenmesi durumunda yapılacak muhasebe kaydında kişilik kavramı gereği, işletmeye gider veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara almak yerine, bu alışverişin işletme sahibi adına yapılmış olması sebebiyle ortaklar cari hesabına borç kaydedilmesi farklı bir örnek olarak gösterilebilir.
-İşletmenin Sürekliliği Kavramı: Aslında bu kavram kişilik kavramı ile doğrudan bağlantılıdır. İşletmenin faaliyetlerinin bir süreye bağlı olmaksızın, işletme sahip veya ortaklarının yaşam sürelerine bağlı olmadan süreklilik esasına göre devam ettiği anlamına gelir. Bir örnek verecek olursak, şirket ortaklarından birinin vefat etmesi, şirketin faaliyetinin sona ereceği anlamına gelmediğinin açık olduğudur.
-Dönemsellik Kavramı: İşletmenin sürekli olan, bir süreye bağlık olmaksızın sürdürdüğü faaliyetlerini mali dönemlere ayırarak, sonuçların diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması anlamına gelir. Dönemsellik kavramı gereği mali döneme ait gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre, her dönemin gelir ve giderlerinin, o döneme ait finansal tablolarda gösterilmesi gerektiğini örnek gösterebiliriz.
-Parayla Ölçülme Kavramı: İşletmede yaşanan her olayın, yapılan her işlemin parasal bir karşılığı olması anlamına gelir. Diğer para birimlerinde yapılan işlemlerin ulusal para birimiyle muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi gerektiği, dövizli takip edilmesi gereken işlemlerin ulusal para biriminden karşılıklarının kayıtlarda gösterilmiş olması şartı ile takip edilebileceği durumu bu temel kavramın gereğidir.
-Maliyet Esası Kavramı: İşletme varlıklarında bulunan tüm dönen ve duran varlıkların muhasebeleştirilmesi esnasında elde edinme maliyetleri üzerinden kayıtlara alınması gerekliliğini ifade eder. Bir örnekle açıklayacak olur isek, alınan bir makinenin fiyatının üzerine eklenen nakliye, kurulum, montaj veya demontaj, ithalat masrafları ile kredi ile alınmış ise dönemsellik kavramı gereği edinildiği mali yıla ait banka kredi faizlerinin ve makinenin işletmede kullanılmaya başlamasına kadar oluşacak tüm sair giderlerin makine maliyetine eklenerek muhasebeselleştirilmesi anlamına gelir.
-Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı: Muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtabilmesi için işletmede meydana gelen tüm olayların usulüne göre ve tarafsız şekilde düzenlenecek olan belgelere dayandırılması anlamına gelir. Tahsil ve tediye makbuzlarında herhangi bir hile yapılmadan gerçek tutarlar ve kişiler adına düzenlenmiş olması gerekliliği bu ilke gereği bir örnek olarak gösterilebilir.
-Tutarlılık Kavramı: Benim de özellikle çok üstünde durduğum kavramlardan birisi olan tutarlılık kavramı, kullanılan değerleme ölçüleri, yöntemler ve muhasebe politikalarının dönemsellik kavramı gereği dönemlere ayrılan işletme ömründeki mali dönemlerin birbiri ile karşılaştırılabilir şekilde düzenlenmesi gerekliliğini ifade eder. İşletmenin müşteri ve tedarikçileri ile uyguladığı döviz kurundan tutun da, düzenlediği faturalarda dahi tutarlı olması gereklidir. Birbirinin aynı iki farklı olayın muhasebeselleştirilmesi esnasında kullanılan yöntemin aynen uygulanması gerekliliğidir. Aynı dönemde alınan bir binek taşıtın ÖTV ve KDV’sinin araç maliyetine eklenmesi, alınan ikinci araçta bu vergilerin gider yazılması da her ne kadar gider yazmak veya maliyet eklemek konusunda serbesti olmasına rağmen, bana göre tutarlılık ihlaline bir örnek olarak gösterilebilir.
-Tam Açıklama Kavramı: Mali tabloların, bu tabloları değerlendirecek olan bilgi kullanıcıların doğru karar vermelerine yardımcı olacak şekilde yeterince açık bir şekilde düzenlenmiş olmaları gerekliğini vurgular. Tek düzen hesap planında ilgili hesabı olmasına rağmen diğer ile başlayan bir hesapta göstermek, mali tabloların dipnotlarında yer alması gereken bir bilgisi saklamak bu ilkeye ayıkırı birer örnek olarak gösterilebilir.
-İhtiyatlılık Kavramı: Kelime anlamından da anlaşılacağı üzere, herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranmak, önlem almak, sakıngan davranmak olarak tanımlayabileceğimiz bu kavram gereği, muhtemel gider ve zararlar için karşılık ayırmak, ilgili gider ve zararın gerçekleşmesi durumunda ayrılan karşılık hesaplarını oluşan duruma göre kapatmak, muhtemel gelir ve karlar gerçekleşmeden herhangi bir muhasebe kaydı yapmamak örnekleri ile açıklanabilir.
-Önemlilik Kavramı: Bir hesap kaleminin veya mali bir olayın mali tabloları değerlendiren bilgi kullanıcıların kararlarını etkileyebilecek düzeyde olmasıdır. Önemli sayılabilecek hesap kalemi ve olayların mali tablolarda mutlaka gösterilmesi veya açıklanması zorunluluğunu ifade eder. Gerçekleşen bir yangın olayı sonucu hasar gören sabit kıymetlerle ilgili muhasebe kayıtlarında gösterilmemesi ve dipnotlarda açıklanmaması durumu örnek gösterilebilir.
-Özün Önceliği Kavramı: Biçimlerden çok olayın, işlemin özünün irdelenerek muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekliliğini ifade eder. Yani bir işlemin şeklinden ziyade öncelikle özünde ne yattığının muhasebe tarafından irdelenerek kayıtların bu ölçütte yapılmasıdır.
Yukarıda saydığım 12 temel kavram bizlere tüm mesleki hayatımız boyunca rehberlik edecek nitelikte olduğundan, özellikle mesleğe yeni katılan genç kardeşlerimizin bu temel kavramları mesleğin anayasasıymış gibi temel bir çerçeve oluşturarak, bu çerçevenin içini doldurmak yönünde çalışmalar yapmaları halinde meslekte başarılı olacaklarını düşünmekteyim. Yukarıda fark etti iseniz tüm kavramlar hemen hemen birbiri ile bağlantılı olduğundan temel kavramları bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekmektedir.
Bu konuda genç meslektaşlarımızdan tek ricam olaylar karşısında muhakeme etme yeteneklerini geliştirebilmeleri adına temel kavramları bir başucu rehberi olarak görmeleridir. Birçok vergi incelemesinde, mahkemelik durumda temel kavramlar o kadar ön plana çıkıyor ki, bu kadar önemsediğiniz kadar var diyeceğinizden eminim…
Bir lise öğrencisiyken tanıdığım, mesleğin koca çınarı olarak tabir ettiğim değerli hocam SMMM Nusret Kurdoğlu’nun temel kavramları en iyi yorumlayan ve pratikte kullanan kişi olarak görüp örnek almam sebebiyle mesleki hayatımda temel kavramlar hassasiyetimin oluşmasında bu denli önemli bir yere sahip olmasından dolayı kendilerine sizlerin huzurunuzda sonsuz teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunarak, bu haftaki yazımı noktalamak istiyorum.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Emre KARAOĞLU