TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMINDA HAZİNE ZARARI VE KAPSAMI
Muhasebe Bilenler Topluluğu’nun Değerli Üyeleri;
5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine yedinci fıkra olarak eklenen hükümle ve 3 Seri nolu Genel Tebliğ uyarınca Transfer fiyatlandırılması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında hazine zararı ve kapsamı açıklanmıştır.
Buna göre, Tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü hazine zararının doğması şartına bağlanmıştır. Hazine zararı, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedeller nedeniyle, kurum ve ilişki kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesini ifade etmektedir.
Aşağıda belirtilen kurumlar arasında, ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirilen işlemlerde hazine zararının bulunması durumunda transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edilecektir:
– İki tam mükellef kurum arasında,
– Bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisinin diğer bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisi arasında,
– Tam mükellef kurum ile yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisi arasında. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen kurumlar arasında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirilen işlemin;
– Yurt içinde gerçekleştirilen bir işlem olması,
– Emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedelle işlem yapılmış olması,
– Bu işlem sonucunda hazine zararının bulunması durumunda, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazancın kanunen kabul edilmeyen gider olarak kazanç dağıtanın dönem kazancına eklenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen kurumların birbirleri dışında, diğer kurum ve gerçek kişilerle ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler, hazine zararı şartına bağlı kalınmaksızın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı kapsamında değerlendirilecektir.
Örneğin; tam mükellef (X) Kurumunun, ortağı (A) gerçek kişi ile yaptığı işlemler veya aynı Kurumun ilişkili kişi kapsamında bulunan (D) Derneği ile yaptığı işlemlerde hazine zararı şartı aranmayacaktır.
Öte yandan yurt dışında bulunan ilişkili kişilerle gerçekleştirilen işlemlerde hazine zararı şartı aranmamakta olup emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedel üzerinden yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri çerçevesinde değerlendirilecektir.
7 Hazine zararının oluşup oluşmadığını tespit etmek için yukarıda belirtilen işlemlerin emsallere uygun fiyat veya bedeller ile gerçekleşmesi halinde oluşacak vergisel sonuçlarının tespit edilerek tahakkuk edecek vergilerin ve tahakkuk dönemlerinin, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedeller sonucu oluşan vergiler ve bu vergilerin tahakkuk dönemleriyle karşılaştırılması gerekmektedir.
10.2- Hazine Zararının Tespitinde Dikkate Alınacak Vergiler Emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedeller nedeniyle, kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesinin hazine zararına neden olacağı belirtilmektedir.
Bu ifadede yer alan her türlü vergi toplamı, tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemle ilgili tüm vergilerin toplamıdır. Dolayısıyla, hazine zararının tespitinde kurumlar vergisi ile birlikte gelir vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi gibi kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamı birlikte değerlendirilecek ve sonuç itibarıyla bir Hazine zararı söz konusu değilse, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edilmeyecektir.
Hazine Zararının Dikkate Alınacağı Dönem Emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat veya bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi gibi her türlü vergi toplamının indirim, istisna, oran farklılığı, zarar mahsubu ve benzeri nedenlerle cari ya da izleyen dönemlerde eksik veya geç tahakkuk ettirilmesi durumunda hazine zararının oluştuğu kabul edilecektir.
Saygılarımla
Mustafa Günşen