6183 SAYILI KANUNDA HACİZ UYGULAMASI VE HACZİN KALDIRILMASI
HACİZ uygulama ve süreçleri 6183 sayılı kanununun 62 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre haciz; borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince saptanan borçlu veya üçüncü kişiler elindeki menkul ile gayrimenkuller de, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarına tahsil dairesince el konulmasıdır.
Kendi irade ve rızâsı ile para borcunu ödemeyen borçluya karşı uygulanması gereken müeyyidelerden biri, borcuna tekabül edecek kıymetteki malı üzerinde onun tasarruf yetkisini kaldırmak ve bu malları paraya çevirerek alacaklının hakkını vermektir. Borçlunun fiilî engellemesi halinde gerektiğinde devletin yetkili organları tarafından zor kullanmak suretiyle uygulanacak bu müeyyideye haciz adı verilmektedir.
Sözlükte “menetmek, iki şeyin arasını ayırmak” anlamına gelen haciz kelimesi, hukukta cebrî icranın en önde gelen tedbir ve müeyyidelerinden biri olup para borcunu ödemeyen kimsenin borcuna tekabül edecek kıymetteki bir malına, onu borcu ödemeye zorlama veya malı cebrî icra yoluyla satıp borcun ödenmesini sağlama amacıyla alacaklı lehine hukuken el konulmasını ifade eder.
6183 sayılı kanun uygulaması ile ilgili daha önceki yazılarımızda açıkladığımız üzere vergi ve benzeri kamu alacaklarından kanuni süresinde ödenmeyenler ile sonradan yapılan tarhiyat işlemlerinden kaynaklı alacaklarda kesinleşenlerin cebri takip işlemlerinin 6183 sayılı kanuna göre yapılmaktadır. Kesinleşen alacak kavramının bir istisnası İhtiyati Haciz uygulamasındadır. Bu durum başlı başına ayrı bir yazımızın konusu olacaktır.
6183 sayılı kanunun ikinci kısmının, “Cebren Tahsil ve Takip Esasları” başlığını taşıyan birinci bölümünde yer alan 54. maddesinde; ödeme süresi içinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsil dairesince cebren tahsil olunması ve bu tahsilatın, teminat gösterilmişse teminatın paraya çevrilmesi, gösterilmeyen hallerde borçlunun borca yetecek miktarda malının haczedilerek paraya çevrilmesi ya da gerekli şartlar varsa borçlunun iflasının istenmesi şekillerinden birinin uygulanması yoluyla gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.
Teminat gösterilmeyen hallerde tahsil dairesi, süresi içinde kamu borcunu ödemeyen borçlunun, borca yetecek miktarda malını haczederek satmak ve borcu karşılamak durumundadır. Bu yol izlendiğinde ise kamu borçlusuna, öncelikle ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ve borçlunun borcu karşılamaya yeter miktarda mal alacak ve haklarını bildirmeye çağrılması gerekir.
Madde hükmü aynen aşağıdaki gibidir.
Cebren tahsil ve şekilleri: Madde 54 – Ödeme müddeti içinde ödenmiyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Cebren tahsil aşağıdaki şekillerden herhangi birinin tatbikı suretiyle yapılır:
Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi,
Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi,
Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi