Kamu Alacaklarında İhtiyati Haciz Uygulamaları

Kamu Alacaklarında İhtiyati Haciz Uygulamaları
Kamu Alacaklarında İhtiyati Haciz Uygulamaları
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

Kamu Alacaklarında İhtiyati Haciz Uygulamaları

İhtiyati haciz müessesesi, 6183 sayılı Kanununun 13. ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu icra hukuku hükümlerine göre cebren tahsil edilmesi gereken amme alacağının ileride herhangi bir şekilde tahsilinin olanaksızlaşması ihtimaline karşı hazinenin gelecekteki durumunu garanti altına almak amacıyla birtakım koruma önlemleri öngörmektedir.
Kanunun öngördüğü bu koruma önlemlerinden biri de, belli şartlar altında amme alacaklısı idarenin mahalli en büyük memurunun kararı ile amme borçlusunun malvarlığı üzerine ihtiyati haciz uygulanmasıdır.
Kamu alacağının korunması bakımından en etkili yöntemlerden biri ihtiyati haciz müessesesidir. İhtiyati haciz, amme alacağının tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla ihtiyaten, tedbir amacıyla, yapılan haciz işlemine verilen isimdir.
İhtiyati haczin amacı amme alacağını teminat altına almak olup, tahsil dairelerince mükellefin menkul ve gayrimenkul malları ile diğer hak ve alacaklarının kaçırılmasına engel olunmasıdır.
1-İHTİYATİ HACİZ KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Bağımsız Vergi Daireleri İşlem Yönergesinde ihtiyati haciz; “ileride tahakkuk edecek olan veya henüz vadesi gelmemiş ya da vadesi geçtiği halde ödeme emri tebliğ edilmemiş bulunan kamu alacağının tahsil güvenliği sağlamak üzere yapılan haciz” olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz, teminat alınmasından çok daha ağır bir koruma tedbiri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Teminatta kamu borçlusunun mal varlığı dahil veya mal varlığı dışındaki bir kıymeti kendi tayin edip borcuna karşılık gösterdiği halde, ihtiyati hacizde borçlu mamelekine dahil kıymetlerin biri veya bir kısmı üzerine borçlunun zilyetliği kaydırılarak idare tarafından el konmaktadır. Kamu alacağının korunması tedbiri olarak ihtiyati haciz, idari bir tasarruf niteliğinde olan icrai bir karara dayanılarak re’sen uygulanmakta ve alacaklı kamu idaresinin mahalli en büyük memurunun kararı ile ve icrai hacizdeki şekil ve usullerle uygulanmaktadır.
Özel hukukta ihtiyati haciz, yargı kararına dayanılarak icra dairesince uygulanmaktadır. Özel hukukta öngörülen ihtiyati haciz bu niteliğiyle farklılık göstermektedir.
Kamu alacaklarının güvence altına alınmasında ihtiyati haciz, kamu alacağının vadesinin beklenmesi alacağın tahsilini tehlikeye düşürecekse ödeme süresi beklenmeden vadesinden önce uygulanan bir güvenlik müessesesidir. İhtiyati haczin kanunda belirtilen sebeplerinin mevcudiyeti halinde hiçbir süreyle sınırlı olmaksızın başvurulan bir önlem olması nedeniyle kesinleşmemiş, hatta tarh ve tebliğ
edilmemiş alacaklar için de uygulanabilmektedir
2- İHTİYATİ HACZİN NEDENLERİ
6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinde ihtiyati haciz kararı alınmasını gerektiren durumlar yedi bent halinde sayılmıştır. Söz konusu hallerden herhangi birinin bulunması halinde alacaklı kamu idaresi ihtiyati haciz işlemi tesis eder.
2.1. Teminat istenmesini gerektiren durumların bulunması
6183 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde düzenlenen teminat istenmesini gerektiren durumlar aynı zamanda ihtiyati haciz nedeni sayılmıştır.
Anılan maddeye göre: “213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.
Türkiye’de ikametgâhı bulunmayan amme borçlusunun durumu amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa, tahsil dairesi kendisinden teminat isteyebilir.” denilmektedir.
Buna göre vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi, gerçeğe aykırı beyanlar vb. yollarla verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi ya da eksik tahakkuk ettirilmesi gibi haller ile kaçakçılık suçlarına ve cezalarına ilişkin bir kamu alacağının salınmasına ilişkin gerekli işlemlere başlanılması durumunda vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirlenen miktar üzerinden tahsil dairelerinde teminat istenmektedir.
Teminata bağlanan alacak için ihtiyati haciz yapılmakta ve incelemenin tamamlanmasıyla birlikte ihtiyati tahakkukun kesin tahakkuka dönüşmesiyle birlikte ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmektedir.
Ayrıca Türkiye’de ikametgâhı bulunmayan kamu borçlularının durumu, kamu alacağının tahsilini tehlikeye düşürüyorsa tahsil idaresi kendisinden teminat isteyebilir.
Teminat istenmesini gerektiren haller var ise; ya doğrudan ihtiyati haciz yoluna gidilmesi ya da borçludan teminat istenmesi gerekmektedir. İhtiyati haciz yoluna gidilebilmesi için, teminatın fiilen istenmesi değil, teminat istenmesi gereken hallerin varlığı yeterli görülmüştür . Kamu alacağı için istenen teminatın gösterilmesi halinde ihtiyati haciz uygulaması mümkün değildir. Buna rağmen ihtiyati haciz işlemlerinin yürütülmesi halinde, işlem sebep yönünden sakat olacağından, işlemin iptal edilmesi gerekecektir . Çünkü amaç kamu alacağının güvence altına alınmasıdır. Ancak gösterilen teminatın alacağı karşılamaması durumunda kamu alacağının teminatla korunmayan kısmı için ihtiyatı haciz yoluna gidilmesi mümkündür.
2.2. Borçlunun belirli bir ikametgâhının olmaması
Borçlunun belli bir ikametgâhının olmaması ihtiyati haciz nedeni olarak kabul edilmiştir. Bu açıdan belli bir yerleşim yeri bulunmayan kişinin henüz vadesi gelmeyen borçlarının tahsilinin tehlikede görünmesi doğaldır. İcra ve İflas Kanunu’na göre de borçlunun belli bir yerleşim yeri olmaması ihtiyati haciz nedeni olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla bu kabul sadece kamu alacaklarına özgü bir kabul değildir.
İkametgâh kavramı, Medeni Kanun’da “bir kimsenin yerleşmek niyetiyle oturduğu yer” olarak tanımlanmıştır. Vergi İcra hukuku bakımından ikametgah kavramını yasal ve mali ikametgah anlamında değerlendirmek gerekmektedir. Bir kimsenin Medeni Kanun kapsamında bir ikametgâhı mevcut değilken ticari ve mali işlerini yürüttüğü belli bir merkezi mevcut ise ve sürekli bu merkezde bulunuyorsa ihtiyati haciz uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. Ayrıca kamu borçlusunun belli bir ikametgahının bulunmaması, hiç ikametgahının bulunmaması biçiminde değil, kötü niyet ve kamu alacağının tahsilini zorlaştırmak amacıyla sık sık ikametgahını değiştirmesi ve bunu kamu alacaklısına bildirmemesi olarak da anlaşılması gerekmektedir. Yerleşim yeri belli olmayan kamu borçlusunun teminat olarak idarece kabul edilen kıymetlerden birini göstermesi durumunda ihtiyati haciz kaldırılmaktadır.
2.3. Borçlunun kaçmış olması ya da kaçma, mallarını kaçırma ve hileli yollara sapma olasılığının bulunması
6183 sayılı kanunun 13. maddesinin 3. bendinde, borçlunun kaçmış olması veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalinin bulunması ihtiyati haciz nedeni olarak belirtilmiştir. Kamu alacaklısı, borçlunun kaçmış olduğunu çeşitli yayınlardan ihbar ve şikâyetlerden öğrenebilmektedir. Ancak idarenin borçlunun kaçması veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimallerinin varlığını belirlemesi oldukça güçtür. Alacaklı kamu idaresinin bu ihtimalleri yoklama ve inceleme sırasında veya tapu dairesinden veya çeşitli yayınlardan öğrenilebileceği düşünülse bile bu hüküm kamu idaresine çok fazla takdir hakkı vermektedir. Bu durumda kamu idaresinin çok ihtiyatlı hareket etmesi gerekmektedir. İhtiyati haciz kararının alacaklı kamu idaresinin en büyük memurunca onaylanması şartı bu gibi hallerde oldukça önem kazanmaktadır. Borçlunun kaçmış olması veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalinin bulunması sebebine bağlı ihtiyati haciz uygulaması bugüne kadar fazla yapılmış değildir.
2.4. Borçlunun teminat ya da kefil göstermemesi veya gösterilen kefilin kabul edilmemesi
Borçlunun teminat göstermesi istenildiği halde süresi içinde teminat veya kefil göstermemesi yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemesi durumunda ihtiyati haciz uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 6183 sayılı Kanuna göre teminat istendiği halde verilen süre içerisinde teminat gösterilmemesi durumunda ihtiyati haciz uygulanacaktır. Söz konusu teminatı sağlayamayanlar muteber bir şahı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak gösterebilir. Fakat tahsil dairesi gösterilen şahsı kefil olarak kabul etmeyebilir. Bu durumda da ihtiyati haciz işlemi uygulanmaktadır.
2.5. Borçlunun mal bildiriminde bulunmaması ya da eksik mal bildiriminde bulunması
Kendilerine ödeme emri tebliğ edilen kamu borçlularının 7 gün içinde ödeme yapmaması veya dava yoluna gitmemesi durumunda mal bildiriminde bulunmaları gerekmektedir. Bu hallerde borçlunun gerektirdiği halde mal bildiriminde bulunmaması ya da bildirdiği malı borcuna yetmemesi halinde ihtiyati haciz uygulanması gerekecektir. Ancak bu durumda ihtiyati haciz uygulaması ödeme emrinin konusu olan borçla ilgili olmayıp ödeme emrine konu borç, kesin olarak tahakkuk etmiş ödeme vadesi dolmuş olan borçtur. Ödeme emrinin çıkarılmasından sonra ödeme yapılmaması durumunda kesin hacze gidilmektedir. Ancak ödeme emri ile istenen borcunu ödeyemeyen ve mal bildiriminde de bulunmayan ya da bildirdiği malı borcuna yetmeyen borçlunun varsa tahakkuk ettiği halde ödeme vadesi gelmemiş veya henüz tahakkuk etmemiş borçları için de ihtiyati haciz işlemi uygulanacaktır.
2.6. Borçlu hakkında para cezası gerektiren bir fiil nedeniyle kamu davası açılması
6183 sayılı Kanunun 13. maddesinin 6. bendine göre, hüküm verilmiş olsun olmasın, para cezasını gerektiren bir fiil dolayısıyla kamu davası açılması durumunda suçluya hükmedilecek para cezasının tahsili için Cumhuriyet Savcılığınca durumun vergi dairesine bildirilmesi üzerine borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulması gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu kapsamında yer alan para cezalarının tahsil işlemleri savcılıkça takip edilmektedir. Dolayısıyla henüz vergi dairesine bildirilmemiş para cezalarına ilişkin ihtiyati haciz mümkün görülmemektedir. Ancak savcılık tarafından kamu alacağı tahsil edilemez ve bunun için vergi dairesine yazılı talepte bulunulmuşsa vergi dairesi tarafından ihtiyati haciz uygulamasına başvurulacaktır.
2.7. Borçlunun iptal davasına konu olabilecek hükümsüz tasarruflarının bulunması
6183 sayılı kanunun 13. maddesinin 7. bendine göre, aynı kanunun 27, 29 ve 30’uncu maddelerinde belirtilen hallerde iptali istenen hükümsüz sayılan tasarrufların bulunması halinde tasarrufların konusunu oluşturan mallar, söz konusu malların elden çıkarılmış olması halinde ise elden çıkaranın diğer malları hakkında ihtiyati haciz uygulanacaktır. Bu bağlamda borçlunun ödeme süresi başladığı tarihten itibaren geriye doğru iki yıl içinde ve ödeme süresi başladıktan sonra yaptığı bağışlar, karşılıksız tasarruflar, başka bir borcu karşılamak için yapılan rehinler, vadesi gelmemiş borcu için yaptığı ödemeler, kamu alacağının tahsili olanaksızlaştırmak için borçlu tarafından maksadını bilen veya bilmesi gereken kişilerle yaptığı işlemler varsa iptal edilmekte ve ihtiyati haciz uygulanmaktadır.
İHTİYATİ HACİZ ŞARTLARI , UYGULAMA MAKAMI VE SÜRESİ
3.1. İhtiyati haciz uygulanmasının şartları
Kamu borçlusuna karşı ihtiyati haciz uygulanmasının önkoşulu bir kamu alacağının var olmasıdır. Ancak, ihtiyati haciz bir koruma önlemi olması nedeniyle sebebi olması halinde kesinleşmemiş ve hatta tarh ve tebliğ edilmemiş alacaklar için dahi uygulanabilmektedir. Örneğin Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesine göre vergi incelemesinin devam ettiği durumlarda yapılan ilk hesaplamalara göre teminat istenebilir ve ihtiyati haciz kararı alınabilmektedir. Ayrıca 6183 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca ilgililer hakkında ihtiyati haciz kararı alınabilmesi ve teminat istenebilmesi için incelemenin henüz tamamlanmamış olması gerekir. İnceleme sonuçlanıp, tarhiyat yapıldıktan sonra teminat istenemez ve ihtiyati haciz uygulanamamaktadır. İhtiyati haciz uygulaması için ayrıca, ihtiyati haciz nedenlerinden birinin meydana gelmesi ve ihtiyati haciz kararının alınmış olması gerekmektedir.
3.2. İhtiyati haciz uygulama yetkisi
İhtiyati haciz uygulanabilmesi için öncelikle ihtiyati haciz kararı alınması gerekir. İhtiyati hacze yol açan nedenlerin bulunması halinde ihtiyati haciz uygulanması zorunludur. İhtiyati haciz kararı, tahsil idaresinin talebi üzerine alınır. Karar alma yetkisi mahalli en büyük memuruna aittir. Mahalli en büyük memur olarak illerde vali, ilçelerde kaymakam ihtiyati haciz kararı almaya yetkilidir. Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan yerlerde ise Vergi Dairesi Başkanının kararıyla ihtiyati haciz uygulanmaktadır.
3.3. İhtiyati haciz uygulama süresi
İhtiyati haciz uygulaması herhangi bir süre ile sınırlandırılmamış olup ihtiyati haciz sebeplerinin ortaya çıkması durumunda hiçbir süreye bağlı olmaksızın ihtiyati haciz uygulanabilecektir.
6183 sayılı Kanunda ihtiyati haczin ne kadar devam edeceği belirtilmemiştir.
Bu nedenle ihtiyati haciz kesin hacze çevrilmesi veya yargı mercilerince kaldırılmasına karar verilmesi ya da teminat gösterilmesi durumunda kalkması mümkündür.
4- SONUÇ
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, gelecekte doğması ihtimal amme alacağının tahsilini garanti altına almak amacıyla bazı koruma önlemleri öngörmüştür.
Kanunun düzenlediği bu koruma önlemlerinden biri de, kanunda öngörülen belli şartların varlığı halinde amme borçlusunun malvarlığı üzerine ihtiyati haciz tesis edilmesidir.
İhtiyati haciz sebepleri kanunda sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu sebepler dışında ihtiyati haciz tatbik edilmesi hukuken söz konusu değildir.
Saygılarımla,
Bağımsız Denetçiler Derneği Başkanı Mali Müşavir Sn. Abdullah ÇAVUŞ
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji
Paylaş
Önceki İçerik6183 SAYILI KANUNDA HACİZ UYGULAMASI VE HACZİN KALDIRILMASI
Sonraki İçerikÇEŞİTLİ KANUNLARDA TECİL(ERTELEME) KAVRAMI
ÖZ GEÇMİŞ- ÖZ GELECEKABDULLAH ÇAVUŞ abdullahcavus4040@gmail.com 0536 783 11 11 ÖZ GEÇMİŞ- ÖZ GELECEK ÖZGEÇMİŞİME DAİR BİLGİLERİM: I–EĞİTİMİM: 1-1966 Kaman-Kırşehir Doğumluyum. Uludağ Üniversitesi İİBF Kamuyönetimi Bölümünden 1987 yılında mezun oldum. 2- 1999-2000 yıllarında Milli Güvenlik Akademisi’nden başarıyla mezun oldum. 3- Daha sonra Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Uluslararası Finansal Raporlama ve Denetim isimli yüksek lisan eğitimimi 2013-2014 yıllarında 4 üzerinden 3.93 not ortalamasıyla 1.cilikle tamamladım. II- MEMURİYET HAYATIM: 1- Memuriyet hayatıma 4 Ocak 1990 yılında “Vergi Müfettişi” olarak başladım. 2– Daha sonra 1996 yılında kurulan MASAK’ın denetim elemanları arasından açtığı sınavı kazanarak “Mali Suçları Araştırma Uzmanı” olarak göreve başladım. Bu görevim 28 Şubatçılar tarafından görevden alınana kadar sürdü. 3-1999 yılında Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nun Danışmanlığı görevine başladım. 4- 2000 -2002 yılları arasında da Denizcilikten Müsteşarlığı Müşaviri olarak Bakan Danışmanlığına devam ettim. 5- 2008 yılında TRT’nin yeniden yapılanma sürecinde bu yapılandırmada görev almak üzere naklen TRT’ye atandım. Burada Hasılat Dairesi Başkanlığı ile Muhasebe Dairesi Başkanlıkların birleştirilmesi sürecinde sırasıyla Uzman, Araştırmacı, Hasılat Müdürü, Başkan Yardımcısı görevlerinde bulundum. 6-Kurulmasını Sağladığım Teftiş ve Denetim Birimleri: Danışmanlık yaptığım Devlet Bakanlığına bağlı kuruluşlarda daha önce mevcut olmayan teftiş ve denetim birimleri oluşturulması faaliyetini bizzat gerçekleştirdim. Bu çerçevede; a-Denizcilik Müsteşarlığı Teftiş Kurulunun kurulması b-TSE’de Teftiş Kurulunun Kurulması c3- TRT ‘de ise Mali Denetçilik Biriminin kurulması faaliyetlerini bizzat yürüttüm. TRT’ye Mali Denetçilik birimine Maliye Bakanlığı Vergi Denetmenleri 8Vergi Müfettişleri) arasından 19 kişinin naklen geçmesi ve eğitimlerini bizzat yürüttüm. Çalışmalarım sonucu TRT gelirlerinde çok önemli miktarda artışlar oluştu. III-ÖDÜLLERİM: 1-TRT’ deki başarılı çalışmalarım sonucu; – İki ayrı defa TAKDİRNAME – İki ayrı defa MAAŞ ÖDÜLÜ ile taltif edildim. 2-Öte yandan Devlet Bakanlığındaki çalışmalarımdan dolayı da Sayın Bakanımız tarafından TAKDİRNAME ile ödüllendirildim. 3-Memuriyet Sicil Ortalamasının 90 ve üzeri olmasından dolayı 1 KADEME İLERLEMESİ ile ödüllendirildim. IV- KARİYERİME İLİŞKİN SINAV VE EĞİTİMLERLE ALINAN SERTİFİKA VE BELGELERİM 1- SMMM RUHSATI: Vergi Müfettişliği görevimle eş zamanlı olarak 3568 sayılı kanun hükümleri gereği özel yarışma sınavı ve 3 yıl yardımcılık süreci sonucu yeterlilik sınavı ile elde edilebilen “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik” Ruhsatını (SMMM) aldım. 2- BAĞIMSIZ DENETÇİ: 660 sayılı kanun gereği kurulan Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun yetki verdiği üniversitelerden aldığım eğitimler sonucu girdiğim sınavda başarılı olarak “BAĞIMSIZ DENETÇİ” belgesini aldım. 3- UZLAŞTIRMACI: Adalet Bakanlığı Alternatif çözümler Dairesi Başkanlığının yetki verdiği üniversitelerden aldığım eğitimler sonucu Bakanlık tarafından açılan sınavda da başarılı olarak Ceza Kanunlarında Takibi Şikayete Bağlı Suç Türleri ile ilgili davalarda görev yapmak üzere “UZLAŞTIRMACILIK” BELGESİ aldım. 4-BİLİRKİŞİ BELGESİ: Adalet Bakanlığı Bilirkişilik dairesi Başkanlığının yetki verdiği üniversitelerden aldığım eğitimler sonucu “BİLİRKİŞİ BELGESİNİ” aldım. V- WEB SİTELERİM: Yüksek lisans Bitirme Tezim “ŞİRKET YOLSUZLUKLARI DENETİMİ VE ADLİ MUHASEBE” isimli olup denetim ile başladığım memuriyet hayatımı DENETİM ALANINDAKİ bu yüksek lisans tezi ile taçlandırdım. Eğitim ve memuriyet Deneyimlerinden elde ettiğim bilgiyi kamuoyu ve araştırmacılarla paylaşmak amacıyla; 1-www.denetimakademisi.com ismiyle oluşturduğum sitede DENETİMİN MİLİ KÜTÜPHANESİ olma iddiası ve sloganıyla 2500 civarında akademik tez ve makaleyi toplayarak ilgililerin faydasına sundum. 2- www.denetimtv.com isimli web sitesini kurdum. 3- Memuriyet hayatım boyunca yaptığım görevlerden elde ettiğim bilgi ve birikimleri kendi adıma açtığım www.abdullahcavus.com.tr isimli BİLGİ VE DENEYİM PAYLAŞIM PORTALI üzerinden ilgililerin istifadesine sundum. Şahsi web sitemde; a- Bağımsız denetim b- İç Denetim c– Şirket Yolsuzlukları ve Denetimi d– Hile ve Suistimal Denetimi e- Yolsuzlukla Mücadele f- Kara Para Mevzuatı g- Vergi-Muhasebe h- Su-Çevre I- Etik i- TRT Gelirleri Kanunu j- Bilge Türkler k- Kayıtdışı Ekonomi Konularında sayısı 100 leri geçen kişisel makalelerimin yanı sıra bu konudaki arşivimde bulunan araştırma raporlarını ve akademik tezleri yayınlamaktayım. VI-SİVİL TOPLUMDAKİ GÖREVLERİM: Mesleki çalışmalarım ve deneyimlerimden hareketle sivil topluma katkı vermek amacıyla; 1-Bağımsız Denetçiler Derneğinin (BADED) Kuruluşunda görev yaptım ve an itibariyle Genel Başkanlığını yürütmekteyim. www.baded.org.tr 2-Toplumsal Uzlaşma ve Uzlaştırmacılar Derneğinin (UZLAŞI-DER) ise Kurucu Genel Başkanıyım. www.uzlasider.org II-ÖZ GELECEĞİM (GELECEKTEN BEKLENTİLERİM): Bu kısa ÖZGEMİŞ’ten sonra ÖZGELECEK planlamam konusunda ise; Mesleki Tecrübe ve birikimlerimden hareketle aşağıdaki kitapları yazmayı planladım. Soru içerikleri tespit edilmiş olup; TRT Gelirleri Kanunu ve Bağımsız Denetim alanındaki çalışmam 2019 yılında kitap haline gelecektir. 100 soruda TRT Gelirleri Kanunu 100 soruda Bağımsız Denetim 100 soruda Şirket Yolsuzlukları ve Denetimi 100 soruda Adli Muhasebe 100 soruda Kara Para Yukarıda zikredilen alanlardaki çalışmalarım ve birikimlerinden birçoğuna kişisel web sitemde yer vermekteyim. www.abdullahcavus.com.tr Çalışmalarımı daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla DENETİM TV isimli bir web televizyonu kurmayı planlamış durumdayım. www.denetimTV.com isimli web adresi an itibariyle yayında olup, alanında uzman bir televizyon olması için finans ve planlama çalışmalarımız devan etmektedir. Bağımsız Denetçiler Derneği ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) arasında Akademik Eğitim işbirliği protokolümüz bulunmaktadır. Bu çerçevesinde açtığımız DENETİM ve RİSK YÖNETİMİ isimli Yüksek Lisans ve Doktora Programlarına devam ederek çalışmalarıma akademik düzeyde yön vermek istemekteyim. Öz geleceğim ile ilgili son olarak beklenti ve planlamam ise Kamu Yönetimi alanında tecrübe ve birikimlerimi devletimin hizmetine kullanabilmek amacıyla karar alıp uygulamaya yön verebileceğim üst düzey bir görev beklentisidir.