Yurt dısından Gumruge Gelen Malı Gumrukte Devrebileceginizi Biliyor muydunuz

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

Yurt dışından Gümrüge Gelen Malı Gumrukte Devrebileceginizi Biliyor muydunuz?

Yurt dışından İthal Edilen Malların Antrepoda Başkasına Devri

Tarihi : 31.10.2017

Sayısı : vergi-5/2017

İlgili Kanun Maddesi:

Konusu: Yurtdışından İthal Edilen Malların Antrepoda Başkasına Devri

Bu sirkülerimizde yurtdışından ithal edilen malların, gümrük bölgesinde yer alan antrepoda yurtiçi firmalara satış yolu ile devir edilmesi durumu; Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ve Ba-Bs Bildirimi yönünden değerlendirilmiştir.

Kurumlar Vergisi Yönünden Değerlendirme

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri, 6 ncı maddesinde ise; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 93 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında gümrük antreposu, gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla kurulan ve kuruluşunda aranılacak koşulları ve nitelikleri yönetmelikle belirlenen yer olarak belirlenmiştir.

Gümrük Yönetmeliğinin 333 üncü maddesinin birinci fıkrasında da gümrük antrepolarında depolanan eşyanın satış suretiyle başkasına da devredilebileceği, bunun için devreden ve devralanın isteklerinin, ilgili gümrük idaresine yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, bu devir isteğinin idarece kabulünün, eşyaya ait gümrük vergileri ile para cezalarının devralan tarafından üstlenilmesine bağlı olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Bu çerçevede, yurt dışından satın alınan gümrük antreposuna konulan malların yurt içinde bulunan bir şirkete satılması dolayısıyla elde edilen hasılatın yurtiçi hasılat olarak değerlendirilmesi ve ilgili dönemde kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

KDV Yönünden Değerlendirme

Transit ticaret, yurt dışından veya antrepodan satın alınan malın, yine yurt dışında yerleşik bir firmaya veya antrepoya satılmasıdır. Satışa konu mal, serbest dolaşıma girmediğinden (millileştirilmediğinden) ithalat ve ihracat rejimi hükümlerine tabi değildir. Aynı şekilde malın antrepoda devir alan başka bir firma tarafından da yurtdışına satılması Transit Ticaret işlemidir.

Diğer taraftan, ekonomik etkili gümrük rejimi olan “Antrepo Rejimi” ise ithalat vergilerine ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmamış ve serbest dolaşıma girmemiş eşyanın gümrük antreposuna konulmasına ilişkin hükümleri belirler. Gümrük antreposu Türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde, gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla kurulan yerler olup, Gümrük Yönetmeliğinin 333’üncü maddesi antrepoda yer alan eşyanın satış yoluyla devrine imkan tanınmıştır.

Aynı yönetmeliğin 3’üncü maddesinde ise Türkiye gümrük bölgesinin Türkiye cumhuriyeti topraklarını, karasularını, iç sularını ve hava sahasını kapsadığı ifade edilmiştir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1/1’inci maddesinde; Türkiye’de ticari, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ne tabi olduğu, 6’ıncı maddesinde de, işlemlerin Türkiye’de yapılması ile malların teslim anında Türkiye’de bulunmasının ifade edildiği hüküm altına alınmıştır. Aynı kanunun 16/1-c maddesi ile transit ticaret, gümrük antrepo rejimi, geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallara ilişkin teslimler KDV’den istisna edilmiştir.

Gümrük antrepo rejimi kapsamında yurtiçi firmaya teslim edilen ve yurtiçi satış olarak değerlendirilen mal teslimi esas olarak KDV’nin konusuna girmekle birlikte aynı kanunun 16/1-c maddesi ile KDV’den istisna edilmiştir.

Ba-Bs Bildirimi Yönünden Değerlendirme

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve Mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümün (1.2.1.) bendinde “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir” açıklamasına yer verilmiştir.

Tebliğin (1.2.2.) bendinde de, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir.

Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal veHizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Aynı tebliğin (2.1.) bölümünde “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir” hükümleri yer almaktadır.

Bu kapsamda, Ba-Bs formlarının en önemli özelliklerinden biri, bu formların ekonomideki aktörler arasındaki mal ve hizmet hareketlerinin bağlantılarını ortaya çıkartabilmesidir. Bu yolla bir mükellefin mal ve hizmet alım/satım zinciri içerisindeki tüm mükellefler tespit edilebilmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda gümrük antrepo rejimi kapsamında teslim edilen ve yurtiçi satış olarak değerlendirilen mal teslimi esas olarak KDV’nin konusuna girmekle birlikte aynı kanun hükümleri ile vergiden istisna edilmiştir. Ancak, bu mal teslimi için fatura düzenlenmesi nedeni ile mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu (Form Bs)’na dahil edilerek bildirimde bulunulması gerekmektedir.

 

                                                                                                     

Kaynakça;
1- Gelir İdaresi Başkanlığı, Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 28.03.2011 tarih ve VUK-17/-8 sayılı Özelge,

2- Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 25.06.2012 tarih ve KDV-16/1964 sayılı Özelge,

3- 07.10.2009 tarih ve 27369 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Yönetmeliği,

4- Gelir İdaresi Başkanlığı, Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 8.11.2011 tarihli Özelge,
5- vergibilimi.com 

Sıkıntılı Durumlarda işinize yarayacağını düşünüyor, Bu Değerli Yazı için Vergibilimi.com’a Teşekkür Ediyor, Saygılar Sunuyorum…

 

 

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji
Paylaş
Önceki İçerikBA BS Formlarında Cezai Uygulama Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Sonraki İçerikHesap Planı İngilizcesi (280-299 Arası)
Serkan ATASOY Kimdir: 1981 Ardahan Doğumlu olan Kurucu Yöneticimiz Mali Müşavir Sn. Serkan ATASOY (Çok soran oluyor diye yazalım soyadı değişikliğine gitti yani birçoğunuzun yakından tanıdığı Nam-ı diğer Serkan TAVŞAN) Grubumuzun Kurucu Yöneticisidir. 14.09.2007 de hayal ettiği mesleğin önemli bir eksiği olarak gördüğü, yardımlaşma, birlikte mücadele, meslektaşı ayrışmadan uzak tutup, paydayı sadece meslek ve meslektaş alacak bir anlayış ile meslektaşın bir arada kalmaktan mutlu olabileceği, aslında herkesin çalışma ortamlarında dertlendiği konularda yalnız olmadıklarını görebileceği, Anadolu tabiriyle damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye düşünerek mesleki yardımlaşmayı artırmayı hedeflediği hikaye bugün bu ortalama 150-200.000 civarı meslektaşa (Site, Facebook Grup, Sayfalar, İnstagram, Twitter, Linkedin, Youtube derken ) dokunanan bir oluşum haline gelmiştir. 2008 Yılından beri Mali Müşavirlik yapmakta olan Sn. ATASOY Yüksek Lisans Mezunu olup, Sırası ile Muhasebe Bürosu sonrası farklı sektörlerdeki Kobi ve Büyük Ölçekli firmalarda yöneticilik yapmış ve çok uzun yıllardır Uluslararası firmalar ile çalışmaktadır. Mesleki Mücadelesinde felsefesini sorduğumuzda ise şöyle açıklamaktadır: Bizler Mesleğimizi icra ederken müşterilerimizin işlerini canhıraş şekilde yapıyor belki de kendimizden tavizler veriyor ve genelde maalesef ki günü kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında müşterilerimizin işleri dışında biraz da icra ettiğimiz mesleğimizin mücadelesinin içinde olup emek sarf edebilirsek ve bunu hep birlikte yapabilirsek o zaman önümüzde hiçbir güç duramayacaktır. Unutulmamalıdır ki eğer bu meslek olmaz ise biz bu müşterileri bulamaz ve bu paraları kazanamayız evet müşterilerimize gereken hizmeti mesleki etik kurallar ve gerektiği kadar vereceğiz ama sadece bunu yapar çekilir ve mesleki mücadeleden uzak durur isek zaman içerisinde yapacağımız bir meslek de kalmayacaktır. Düşüncesinin devamında her geçen gün büyüyen bir grup ile güçlü meslek ve güçlü meslektaş hayaline her geçen gün daha da yakınlaştığını düşünüyor ve daha güzel günler için tüm meslektaşları büyük küçük demeden mücadeleye davet ediyor. https://www.twitter.com/serkan__atasoy https://www.facebook.com/serkantavsan https://www.instagram.com/serkan__atasoy