EST – Staj ve Çıraklık Mağduriyeti Hakkında Genel Bir Özet

EST - Staj ve Ciraklık Hakkinda Bilinmesi Gerekenler
EST - Staj ve Ciraklık Hakkinda Bilinmesi Gerekenler
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

Konumuz : EST yani Emeklilikte Staja & Çıraklığa Takılanlar

Çok Kıymetli Takipçilerimiz,

Bugün sizlere çocuk yaşlarda seçim hakkı verilmeyerek bir işyerinde, bir işverene tabi, sözleşmesinde devletin adı ve yetkili kıldığı kişilerin imzaları bulunan, zorunlu ve fiilen çalıştırılmış Staj ve Çıraklık Mağdurlarından bahsedeceğim.

Konuyu özetlerken değindiğim her bölüm için de bazı görseller ekleyerek durumu daha da somut hale getirmeye, daha iyi anlaşılmasını ve sürecin genel bir özetini yapmaya çalışacağım.

Öncelikle fiilen çalışmanın başlangıcı olan Sözleşme ile ilgili belgeleri paylaşarak başlamakta fayda görüyorum.

 

Sözleşme görselinden sonra yürürlükte olan iş kanununa atıfta bulunmakta fayda var

İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi

Tanım ve şekil

Madde 8 – İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.

İlgili kanun maddesi ve yukarıda yer alan sözleşmeyi değerlendirmenizi rica ediyorum.

Hadi İş kanunu ile Sözleşmeyi birlikte değerlendirelim:

Örnekten de görüldüğü üzere fiilen yapılacak çalışma için bir sözleşme mevcut (Bunun belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmesi olmasına gerek yok çünkü kanunun lafzı yorumu gayet açık), işyeri mevcut, iş mevcut, maddede tanımlandığı gibi işçinin iş görmesi mevcut, işverenin de ücret ödemeyi üstlendiği açık. Sözleşmedeki mühürler, yetkililer, İşveren imzaları onaylar vs vs.

Sözleşme ile ilgili konuyu inceledikten sonra gelelim Mağduriyet konusuna:

Mağduriyet diyorum çünkü çocuk yaşlarda akranları oyunlar oynarken fiilen çalışmış, “şanslısın artık sigortan başladı” diyerek ellerine sigorta kartları verilmiş (Hani staja özel kart da değil, bildiğiniz annelerinde, babalarında, dede ve ninelerinde olan kartın aynısı. Hatta sigorta numaralarının il/sigorta merkezinden sonra biliyorsunuz sigorta başlangıcı yılıdır ki o da genelde 1999 öncesi. Mesela 06.01.1995…… Kaldı ki kartta da her hangi bir uyarı da bulunmamakta) ama maalesef ki yıllar sonra emeklilik zamanı geldiğinde “sen emekli olamazsın çünkü karttaki başlangıç (ilk işe giriş tarihi) aslında başlangıç değil, o başlangıcı biz sigorta başlangıcında saymıyoruz” 😊 gibi garip bir cümle kurularak amiyane tabiriyle kandırıldıklarını çok geç de olsa anlamış olan özetle mağdur edilmiş bir kesim için kullanılacak daha naif bir kelimem de yok açıkcası.

Somut deliller ile devam ediyoruz😊

İlgili linke tıklamanızı rica ediyorum. Sonra dönün lütfen devam edeceğim 😊

https://makifeml.meb.k12.tr/icerikler/meslek-liselerinin-avantajlari_9705368.html

Aşağıya da görselini eklediğim ve linkte bulunan ibare şöyle:

  • “Öğrenciler, eğitimlerini sürdürürken sosyal güvence kapsamında erkenden sigorta başlangıçları yapılmaktadır.”

Bırakın 1990 li yılları bugün bile bir çok okulun internet sitesinde neden Meslek Liselerini seçmelisiniz sorusuna verilen cevapların başında bu konu yer alıyor.

 

Bu link ile yetinmek istemeyenler (ki meb.k12.tr Resmi uzantı olduğu aşikar) Google’a yazdığında bir çok örnek daha bulabilirler.

Buyrunuz:

Sanıyorum ki burada da tartışma götürür bir durum mevcut değildir.

Prim ve Vergi Konusu :

Buyrunuz Mesleki Eğitim Kanunu.

Madde 25. Bu Bölümü de mağduriyetin ve gelişmiş ülkelerin aksine hareket edilmişliğin bölümü olduğunu düşünüyorum. Bakınız maddenin ilgili bölümü şöyle:

sigorta primleri asgari ücretin yüzde ellisi üzerinden, Bakanlık ile mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekten karşılanır.”

Yükseköğretim kurumunun sigorta yaparken bütçesi mi yoktu? Hadi yoktu diyelim ki öyle bir şey yok, sadece öncelikler farklılaşabiliyor. O Zaman soruyorum :

Bunun ceremesini neden bu gariban mağdurlar çeksin?  

Peki Madde böyle olsaydı?

“sigorta primleri tüm sigorta kolları üzerinden, Bakanlık ile mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekten karşılanır.”

4 kelime değişikliği tüm sorunu çözerdi ama maalesef mağdur bir kitle bırakmak üzere bir kurgu yapılmış…

Gelişmiş ülkelerde durum aynen yukarıdaki gibi. Yani Staj Fiilen Sigorta Başlangıcı.

Buyrunuz:

https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/emeklilik-firsati-gurbetcinin-staji-sigortaya-sayilacak-2278223

Stajyerler Eğitim mi aldı? Çalıştı mı?

Hadi ben sorusunu sorayım cevabı siz verin.

Sizce Yıllarca Haftanın 1 ya da 2 günü okula gidip diğer günler işe giden ve fiilen çalışan bir kişi öğrenci midir? Çalışan mı? Yılda sadece 36 gün okula giden, kalan günlerde işe giden bir çocuk çalışmış mıdır? eğitim mi almıştır?

STAJYERLERİN EKONOMİYE KATKILARI

Ekonomiye, iş hayatına, üretime az çok demeden değer katmış, ucuz işçilik olarak kullanılmış kişilerin yaptığı bazı başarılı işleri sizler ile paylaşayım.

Buyrunuz Mağdur ettiğimiz çocuklardan kareler

GEÇMİŞTE BU KONU İLE İLGİLİ YASAL BİR DÜZENLEME OLMUŞ MUYDU?

Aslında bunun bir haksızlık ya da Mağduriyet olduğu resmen kabul de edilmiş. Çünkü 1987 de bu mağduriyet ülkemizi yönetenler tarafından görülmüş, bir kanun çıkarılarak bu süreler başlangıç sayılmış ve mağduriyet genel olarak giderilmiş,

Buyrunuz :

Emeği geçenlere Sonsuz teşekkürler! Muhtemelen bu konuda yüzbinlerce kişinin duasını almışlardır, hatta almaya da devam ediyor olma olasılıkları da yüksek…
Burada Teşekkürün yanı sıra iki eksikten de bahsetmek gerekiyor

  • Fillen çalışmanın fiilen çalışma kabul edilmesiydi 😊 Bunun yerine borçlanma seçilmiş ki bana göre zaten çocukluk yıllarında bu borç zaten ödenmiş.
  • Bu kanun maddesi geçici bir madde olması yerine kalıcı bir madde olarak 1987 den sonraki nesillere aktarılmalıydı. O Zaman meslek liseleri hak ettiği değeri nasıl görürdü, meslek liselerinden ve mesleki üniversitelerden çıkan cocuklar ekonomiye neler katardı hep birlikte görürdük ki, ben inanıyorum ki bu olacak ve meslek liseleri memleket meselesi olarak görülecek. Sonrasını gururla izleyin…

Son dönemlerde meslek liselerine yaptığım söyleşilerde her geçen gün kan kaybettiklerini görüyorum. Piyasada ise gördüğüm ara eleman sıkıntısı had safhada. Bu değişiklik ilgiyi tekrar arttırır ve üretim odaklı bir ülke olmaya doğru tam gaz ilerleriz.

Peki Ülkemizde Staj Borçlanılamıyor mu?

Şaşıracaksınız hatta ne diye yazdın kardeşim o zaman bu kadar şeyi diyeceksiniz ama BORÇLANILABİLİYOR 😊 Tek Sorun herkese değil…

Mesela doktora eğitiminde ve Avukatlık stajında geçen süreler borçlanılabiliyor hatta görüldüğü üzere sigortalılık süresini geriye götürebiliyor. Ayrıca yukarıda da bahsettiğim gibi uluslararası anlaşmalar kapsamında Almanya gibi gelişmiş ülkelerde çalışan gurbetçi kardeşimiz de staj sürelerini ülkemizde borçlanarak emekli olabiliyor.

Peki soruyorum sorun mecliste ağırlığı olmayan, uluslararası anlaşmaların içine girememiş ama yukarıdakilerden teknik olarak farkı olmayan bu kesimin suçu ne?

Hani yumuşatıp da diyoruzya Mağdurlar diye aslında doğru tanım KANDIRILMIŞLAR!

ÇÜNKÜ:

Yukarıda okulların internet sitelerinden güncel örnekler paylaşmıştım. Burada da daha çok değil 1.5 sene önceye kadar E Devlet sistemimizde Çalışma Hayatım bölümünde bile Staj Hizmete başlama sayılıyordu.

Eğer bu kandırılmışlık olmasaydı zaten fiilen çalıştıkları yerde sigortalarını yaptırarak bunu rahatlıkla emekliliğe saydırabilirlerdi.

Kaldı ki hiç biri staj yaptığı yerlerde okulun verdiği saat ve günlere bağlı kalmadılar, akşam ekstra çalıştılar, hatta bir çoğu hafta sonları da çalıştılar. Bunlar bile sigortalılık için ek bir nedendir.

Hasta olduklarında babaları ya da annelerinin sigortalarından mı faydalanıyorlardı?
Tabi ki Hayır. Aslanlar gibi (Pek Aslan da değil aslında sonradan öğrendiler ki Aslan zannettileri aslında kedi imiş 🙂 ) Sigortaları vardı ve kendileri üzerinden sağlıktan yararlandılar.

Hatırlarsınız eski Vizite kağıtlarını.
Görüldüğü üzere Vizite kağıtları bile vardı. 😊

Buyrunuz

Tek eksikleri o dönem tüm sigorta kolları maliyetine katlanmak istemeyen bir otoritenin oluşuydu. Ama şuan bu hatayı kapatabiliriz.

Anayasal açıdan değerlendirme

Bilindigi uzere ayni durumda bulunan kisilerin ayni işleme bagli tutulmasi Anayasal bir hak ve devlet geleneginin bir geregidir.

Şöyle ki;

Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi

Esas Sayısı:2016/136

Karar Sayısı :2017/9

Karar Tarih : 18.1.2017

R.G.Tarih-Sayısı :14.2.2017-29979

Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır.

Bunun yanı sıra:

– Anayasa’mızın 10. Md. Eşitlik ilkesi ile Anayasa’mızın 35. Maddesinde yer alan mülkiyet hakkı yönünden ihlal olduğuna

– “İHAS 1 Nolu Protokolünün 1. Md. Mülkiyet hakkı ile Avrupa İnsan hakları sözleşmesinin 14. Md. Ayrımcılık yasağı ilkesini ihlal ettiği genel olarak tartışma götürmez bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.

 

Dernekleri 2012 yılında kurulmuş ve o günden beri aralıksız mücadele etmeye devam ediyor. Cüneyt bey ile başlayan serüvenleri, Sn. Ferhat SALMAN ve arkadaşları ile birlikte devam ediyor.

Hiç durmadan Tüm illerde örgütlendiler ve kadrajlara sığmayacak görüntüler verdiler.

Bulabildiğim bazı örneklerin linklerini sizler ile paylaşayım.

 

https://twitter.com/Serkan__Atasoy/status/1634941385848819714

https://twitter.com/Serkan__Atasoy/status/1634313239143108610/photo/1

https://twitter.com/Serkan__Atasoy/status/1634865386830061569/photo/1

https://twitter.com/Serkan__Atasoy/status/1634840676058959873/photo/1

https://twitter.com/Serkan__Atasoy/status/1634803412163346432

https://twitter.com/i/status/1634868374814740480

Basında Yoğun bir şekilde yer aldılar ve her geçen gün almaya da devam ediyorlar. İşte onlardan bazıları.

https://twitter.com/i/status/1634872413597859840

https://twitter.com/i/status/1632774627704422400

https://youtu.be/aaUySm7NksE

https://twitter.com/i/broadcasts/1ynKOaombDkJR
https://youtu.be/jw3lBo-Ua3k

https://youtu.be/-EyocnZ-Y_c

https://www.dailymotion.com/video/x8h91yy

https://www.sakaryayenihaber.com/video/14315865/staj-magdurlari-sakaryadan-seslendi

https://twitter.com/i/status/1602789714897035265

Siyasilerden de bir çok destek geldi ve her geçen gün de destekler artmaya devam ediyor.

MHP Kanun Teklifi : https://twitter.com/i/status/928237255633854464

https://twitter.com/i/status/1640481561467338758

https://twitter.com/i/status/1637176803562344482

https://twitter.com/i/status/1640261666695684096

https://twitter.com/i/status/1610855265582063617

https://gazeteciniz.com/eytde-staj-magdurlarinin-sorunlarini-meclise-tasidi/

https://twitter.com/i/status/996957335410151424

https://twitter.com/i/status/1600930177571180544

https://twitter.com/i/status/1636384714209779717

Özetle Staj Mağdurları diyor ki:

– Bir İşyeri varsa,

– Bir İş varsa,

– Bir İşveren varsa,

– Bir Çalisma varsa,

– Maaş Ödemesi varsa

– Fazla mesai varsa(ki var),

– En Önemlisi de Devletimiz bu surece tarafsa bunun adı calismadir ve sigorta gerektirir.

Eksik sigorta calisanin sucu olmamalı.

Gormek, anlamak ve cozum bulmak  isteyenler icin tablo aslında gayet net.

Gormek, anlamak ve cozum bulmak istenmezse zaten ne desek bos ama Muhasebe Bilenler Topluluğu  olarak TEKRAR belirtelim, sozumuz olsun ki biz bu magduriyet devam ettigi surece cocuk yaslarda devlet eliyle zorunlu olarak calistirilmis (secim hakki birakilmamis) uretime, ekonomiye, calisma hayatina destek saglamis ve kimin aklina geldiyse #eksiksigortalilik sonucu emeklilik surecinde magdur birakilmis, haksizliga ugratilmis, bu akan terin sahibi olan ve belki de tek caresi Staj Magduriyetinin cozumu olan bu kardeslerimizin mucadelesinde onlara sonuna kadar destek verecegimize soz veriyoruz.

#StajyereÇırağaSahipÇık’alim ki Ticaret, Üretim ve İhracat devam etsin.

Tum samimiyetimle soyluyorum Sahada da, Okullara söyleşilere gittigimizde de net olarak goruyoruz ki son zamanlarda yetismis ara eleman bulmakta zorlaniyoruz.

Ve diyoruz ki;

Uretip tüm dünyaya ihracat yapabilmek icin Mesleki okullari cazibe merkezlerine donusturmemiz ŞART!

Hatta bunu bugun icin gecici olarak degil genel bir durus haline getirmemiz de ŞART!

Mesela Almanya bu gercegi gormus ve cozmus, aynı onlar gibi fiilen gerceklesmis olan bu calismayi baslangic saymamiz ŞART!

 

Aslinda bu fiili calismalarin direkt olarak baslangic sayilmasi da ŞART! ama cocuk yasta calisma bir bedel olarak gorulmuyorsa ve illaha tekrar bir bedel odetilecekse tek care olan borclandirma mekanizmasinin calistirilmasi da ŞART!

 

Malum Almanya’dan gelen gurbetcilerimizin stajlarini sayip staj surelerini borclanmalarini kabul ediyoruz. Hatta degerli bulmuşuz ki ulkemizde de Avukatlarimizin ve Doktorlarimizin Staj ve Egitim sureleri de borclanilabiliyor.  Fiilen calistiklari icin borclanabilmelerini de dogru buluyorum. Bunlarin disinda kalan ve fiilen calisma yapmis olan kucuk bir kesim de dogum ve askerlik gibi borclanabilsin ki (Özünde Staj calismasinin da Avukatlik Staji, Doktora Egitimi, Askerlik gibi zorunlu görev oldugu da açık.) Anayasamizin esitlik ilkesi yerini bulsun.

Mantigi ve nedenleri boyle uzar gider…

Özet olarak yukarida da yazdigim gibi Gormek, Anlamak ve Çözum bulmak  isteyenler icin bunlar fazlasiyla yeterli gerekceler. Bu nedenlerle Gorulmesi, Anlasilmasi ve cozum bulunmasi dilegiyle…

#StajSskBaslangiciOlsun

Saygilarimla

Mali Musavir

Serkan Atasoy

Serkan ATASOY Twitter

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji
Paylaş
Önceki İçerikŞubat Dönemi Muhtasar ve Prim Hizmet, Konaklama, Damga ve Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin Verilme ve Ödeme Surelerinde Uzama
Sonraki İçerikŞUBAT 2023 DÖNEMİ SON GUN HATİRLATMALARİ 3
Serkan ATASOY Kimdir: 1981 Ardahan Doğumlu olan Kurucu Yöneticimiz Mali Müşavir Sn. Serkan ATASOY (Çok soran oluyor diye yazalım soyadı değişikliğine gitti yani birçoğunuzun yakından tanıdığı Nam-ı diğer Serkan TAVŞAN) Grubumuzun Kurucu Yöneticisidir. 14.09.2007 de hayal ettiği mesleğin önemli bir eksiği olarak gördüğü, yardımlaşma, birlikte mücadele, meslektaşı ayrışmadan uzak tutup, paydayı sadece meslek ve meslektaş alacak bir anlayış ile meslektaşın bir arada kalmaktan mutlu olabileceği, aslında herkesin çalışma ortamlarında dertlendiği konularda yalnız olmadıklarını görebileceği, Anadolu tabiriyle damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye düşünerek mesleki yardımlaşmayı artırmayı hedeflediği hikaye bugün bu ortalama 150-200.000 civarı meslektaşa (Site, Facebook Grup, Sayfalar, İnstagram, Twitter, Linkedin, Youtube derken ) dokunanan bir oluşum haline gelmiştir. 2008 Yılından beri Mali Müşavirlik yapmakta olan Sn. ATASOY Yüksek Lisans Mezunu olup, Sırası ile Muhasebe Bürosu sonrası farklı sektörlerdeki Kobi ve Büyük Ölçekli firmalarda yöneticilik yapmış ve çok uzun yıllardır Uluslararası firmalar ile çalışmaktadır. Mesleki Mücadelesinde felsefesini sorduğumuzda ise şöyle açıklamaktadır: Bizler Mesleğimizi icra ederken müşterilerimizin işlerini canhıraş şekilde yapıyor belki de kendimizden tavizler veriyor ve genelde maalesef ki günü kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında müşterilerimizin işleri dışında biraz da icra ettiğimiz mesleğimizin mücadelesinin içinde olup emek sarf edebilirsek ve bunu hep birlikte yapabilirsek o zaman önümüzde hiçbir güç duramayacaktır. Unutulmamalıdır ki eğer bu meslek olmaz ise biz bu müşterileri bulamaz ve bu paraları kazanamayız evet müşterilerimize gereken hizmeti mesleki etik kurallar ve gerektiği kadar vereceğiz ama sadece bunu yapar çekilir ve mesleki mücadeleden uzak durur isek zaman içerisinde yapacağımız bir meslek de kalmayacaktır. Düşüncesinin devamında her geçen gün büyüyen bir grup ile güçlü meslek ve güçlü meslektaş hayaline her geçen gün daha da yakınlaştığını düşünüyor ve daha güzel günler için tüm meslektaşları büyük küçük demeden mücadeleye davet ediyor. https://www.twitter.com/serkan__atasoy https://www.facebook.com/serkantavsan https://www.instagram.com/serkan__atasoy