Mükellef ve Mali Müşavir Artış Oranları
Muhasebe Bilenler Topluluğu’nun Değerli Üyeleri;
Son 15 Yılda Türkiye’deki Mükellef ve Mali Müşavir Artışı İstatistikleri ile Mali Müşavir Başına Düşen Mükellef İstatistiklerini ve S.M.M.M.- Y.M.M. Sınav Başarı oranlarını sizler için toparlamaya çalıştım.
Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Derneği ile Muhasebe Bilenler Topluluğu olarak 15 Nisan 2017 Tarihinde düzenlemiş olduğumuz seminer öncesi Yeterlilik Sınavını yeni kazanmış ve Ruhsatını seminer gününde alan arkadaşlarımıza nasıl bir ortamın içerisine girdiğini anlatmak üzere bir sunum yapmıştım ve bu sunum sonunda eskiden üstatlarımızın “Serkan’cığım ben bu meslekten geçmişte çok güzel paralar kazandım. Ama şimdi durum çok farklı” cümlelerini de özetler gibi bir sonuç ortaya çıktığını hep birlikte görmüştük. Sizlerin de yorumuna sunmak üzere bunu yazı haline getirmek istedim.
Bakalım kabaca bu bahsedilen sürelerden sonra neler olmuş. 2002-2017 yılları arasında S.M.M.M. ve Y.M.M. sınav başarı oranlarını analiz ederek açılışı yapayım.
Akabinde her Mali Müşavire düşen firma sayısındaki yıl yıl değişim nasıl olmuş hızlıca analiz edelim.
S.M.M.M. SINAVI ANALİZİ 1992-2013 (TIKLAYIP DEVAMINI AÇABİLİRSİNİZ)
Gördüğünüz üzere 1992 Yılındaki Katılım 626 iken 2013 yılındaki katılım 43.352 gibi ciddi bir artış göstermektedir. Bunun yanında katılanların başarı oranları da 1992 %71,88 ile 450 kişi iken 2013 Yılında %18,35 ile 7.958 kişi olmuştur. Oran olarak bakıldığında ise en yüksek başarı %74,89(Neredeyse 4 kişiden 3ü) en düşük başarı ise %15,20 olmuştur. 2017 yılında ise aldığım bilgilere göre %11 civarlarında olduğunu görmekteyiz.
(Yeterlilik sürecini tamamlamayanları göz önüne aldığımızda %8 lere tekabul etmektedir.)
1992-2013 aralığında 434.756 kişi sınava katılmış ve 91.607 si Staja Başlama Sınavını kazanmış 359.690 kişi ise bu sınavları kazanamamıştır. Tabi bu 359.690 içerisinde birden fazla kez sınava girmiş kişileri de düşünmek gerekiyor.
GELELİM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARINA
Bu arada belki dikkatinizi çekmiştir 1999 Yılını bir şeyler olmuş ama 🙂 Ya Komisyon uyeleri başlarım böyle işe diyerek tamamını bırakıp sonra toplu istifayı bastı ya da abilerimiz üstatlarımız orada bir şımarıklık yapmış olabilirler 🙂 Bu katılım ve oranlara bir meslek grubu için gayet makul, para kazanılabilinir, rekabeti önlenebilinir oranlar diye düşünüyorum. Yorum Sizin, Devam Edelim…
PEKİ 2002-2017 ARASI MÜŞTERİLERİMİZ OLAN KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ ARTIŞ ORANI İLE MALİ MÜŞAVİR ARTIŞI ARASI ORANI NASIL GERÇEKLEŞMİŞ?
DURUM AŞAĞIDAKİ GİBİDİR.
Şunu belirterek başlayayım. Bu hesaplama Mali Müşavirlik Ruhsatı olan ve her an buro açabilme potansiyeli olan kişiler düşünülerek yapılmıştır. Uygulamada şuan burosu olan Mali Müşavirden daha fazla iş akdi ile çalışan olsa da biz bu donemler için ortalamada buro şirket oranına %50 %50 diyelim ve en sağda gördüğünüz rakamları ikiye çarparak burosu olanların mükellef ortalamasını bulalım(Bilerek formülize etmedim çünkü topluca karar değişimi söz konusu olabilir malum buna bir engel yok 🙂
İl İlçe ayrımına da girmedim çünkü birkaç ili analiz ettiğimde bunlara tezat buyuk farklar göremedim ama detaylı bilgilere ulaşırsam onu da alta ekleyeceğim.
– Yukarıdaki tabloda Gördüğünüz üzere 2003 Yılında mükellef 3,25 artar iken Mali Müşavir sayısında %6,20 artmış ve Mali Müşavir başına 11,29 K.V. Mükellefi düşmektedir. Burosu olanların oranına o donemler için %50 dersek 22-23 mükellef ortalamada düşmektedir.
– 2006 yılına baktığımızda Bir önceki yıla göre Kurumlar vergisi mükellefi 0,65 artarken Mali Müşavir sayısı %23,35 artmış 🙂 Böylece 9,21 x 2 = 18-19 mükellefe düşmüş ortalama.
– 2007 yılında K.V. mükellefinde %6,20 artış varken S.M.M.M. %8,39 ortalama mükellefte 8,85X2=16-17 ortalama müşteri ile düşüş devam etmiş.
– 2014 yılında K.V. Mükellefinde %6,20 artış varken Mali Müşavir sayısında o yıl %26,52 artış olmuştur. Ortalama müşteri 7,43 e düşmüş x2 dediğimizde ise 14-15 müşteri ortalamasına kadar inen bir sonuç karşımızda durmaktadır.
Her ne kadar ticaretin genel seyri değişse ve Ekonomide bu donemler arasında ciddi büyümeler olsa da Maliye Bakanlığı verilerindeki Mükellef oranlarının dışına çıkmanın cok da mantıklı olacağını düşünmüyorum. Bu Dönemlerde Burosu olan %60-%50 aralığının para kazanma aracı olan bu müşteriler ve Mali Müşavir sayıları arttıkça rekabet daha çetin hale geldi ve Maliye Bakanlığının asgari ücret tarifesini Azami Ücret tarifesi olarak uygulamak zorunda kalan meslektaş sayısında da ciddi bir artış olduğu gerçeğini yalanlayan da sanırım olmayacaktır.
GELELİM YIL YIL GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ ile MALİ MÜŞAVİRLER ARASI ARTIŞ ORANINA ve BUROSU OLAN MALİ MÜŞAVİR BAŞINA DÜŞEN G.V. MÜKELLEFİ SAYILARINA.
Kurumlar Vergisinde yazdıklarım bu tablo için de geçerlidir. Y.M.M. leri bu ortalamaya katıp katmamakta kararsız kaldım ancak ortalamaya cok etki etmedikleri ve G.V. mükellefi olup Y.M.M. ile çalışanların da olduğunu göz önüne alarak ortalamaya Y.M.M. leri de dahil ettim.
2003 Yılından başlayalım. Görüldüğü üzere Gelir Vergisi artışı %0,37 iken Mali Müşavir artışı %6,20 olmuş ve Mali Müşavir Başına düşen G.V. Mükellefi sayısı 32,38X2=64-65 gibi gayet makul ve üstatların geçmişte güzel paralar kazandığım cümlelerini doğrular şekilde karşımıza çıkmaktadır.
2006 Yılında G.V. Mükellefleri %1,33 artmışken Mali Müşavir oranı %23,35 artmış ortalama müşteri sayısı 64-65 lerden 25,90X2=50-51 lere inmiştir.
2007 Yılında ortalamada 24,06×2=48-49
2014 Yılında ortalamada 19,83×2=38-39
2017 Yılında ise 19,76×2=38-39 müşteri ortalaması görülmektedir.
Görüldüğü üzere 2003 Yılında 64-65 müşteri ortalaması 2017 Yılında 38-39 a düşmüştür. Tabi 500-1.000-2.000 – 3.000 müşterisi olan Meslektaşlarımızın bu ortalamayı nasıl etkilediğini de düşünmeden geçersek doğru bir analiz yapmamış olabiliriz.
Son zamanlarda Vergi Usul Kanununa Muhalefet için gelen Bilirkişi raporlarında bu tur meslek mensuplarının tuttuğu (!) defterlerden ciddi şekilde sorunlar ortaya çıktığı gerçeği ve Maliye Bakanlığı’nda bekleyen Kota Uygulaması taslağı durumları nerelere taşıyacak zamanla göreceğiz ancak Bir Doktor, Bir Avukat nasıl hastası ya da müvekkili ile bizzat ilgilenip ameliyatına ve mahkemesine kendi giriyor ve olayların içinde oluyorsa bizlerin de bu hassasiyette davranarak mesleki özeni göz ardı etmeyecek şekilde bakabileceğimiz, müdahale edebileceğimiz, kontrolünü yapabileceğimiz kadar iş alarak profesyonel kurumsal yapılar kurarak devam etmek zorunda olduğumuz gerçeğini göz ardı etmeden mesleki yaşantımızı sürdürmemiz gerektiği kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.
Uygulamada bunu yapan üstatlarımızın olduğunu görmek beni ayrıca mutlu ediyor. Hatta şunu da net bir şekilde görüyorum ki böyle çalışan üstatlarımız çok çok daha az müşteri ile çok daha ciddi paralara kazanabilmektedirler.
GELİR ve KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNDEN SONRA GELELİM K.D.V. MÜKELLEFLERİ İLE MALİ MÜŞAVİRLER ARASI ARTIŞ İSTATİSTİKLERİNE
Görüldüğü üzere 2002 Yılında Mali Müşavir Başına 57,20×2=114-115 K.D.V. Mükellefi düşerken 2017 Yılında bu sayı 27,04×2=54-55 lere inmiş bulunmaktadır(500-1.000-2.000 müşterisi olanları göz ardı etmemenizi tekrar hatırlatmış olayım). Bunun da yukarıdaki iki tablodan görüleceği üzere 2/3 den fazlası Gelir Vergisi Mükelleflerini oluşturmaktadır ki Maliye Bakanlığı’nın açıklamış olduğu ve büyük çoğunluğun azami tarife olarak uyguladığı Asgari Ücret Tarifesine göre de bu Gelir Vergisi Mükelleflerinden alınan ve elde kalan birkaç Kurumlar Vergisi Mükellefinden gelen bedelleri de takdirinize bırakıyorum. Sabit giderleri düştükten sonra kalan paranın ise bu kadar yoğun emekler eğitimler alıp bu kadar ciddi sorumluluk altına imzasını atan Kamu Alacaklarının güvencesi olan akademik örgüt üyesi serbest meslek erbaplarına yakışıp yakışmadığı da ayrıca takdirinize bırakılmıştır.
Özetle: Buradan “Mali Müşavir olduk başka da alınmasın diyor” sonuç çıkmasın lütfen. Tüm arkadaşlarım bilir ki ben staja hazırlandığımda da aynı şeyler söylüyor ve yazıyordum. Mesleğin Değeri olmadıktan sonra 1.000.000 Mali Müşavir olsa ne yazar(Turmob ve Tesmer’in Ciddi Gelirler Elde Etmesi Dışında).
Mali Müşavir artışının, Mali Müşavirin müşterisi olan Maliye Bakanlığı Mükellefleri artışı ile orantılı olmadığını hatta bazı dönemlerde Maliye Bakanlığı verilerine göre mükellefte düşüş olurken bile %23 lere varan meslektaş artışı ile bu açığı kapatma misyonunu benimsediğimizi 🙂 gördükten sonra insanın aklına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nın “Tıp fakültelerine böyle alışlar yapmaya devam edersek işsiz doktorlar olacak ben doktorumun işsiz kalmasına izin veremem” diyerek Tıp Fakültelerine girişe kota çalışması yapması veya örnekleri çoğaltılabilinir Noterler Birliği gibi, Eczacılar Birliği gibi birliklerin bölgesel sınırlar koyarak üyelerinin gelirlerinde bir stabilizasyon ve gelir arttırıcı çabaları ile meslektaşının durumunu kötüye götürmeyecek adımlarını görmek ve bu tür örnekleri arttırmak mümkün iken, bunu kendi mesleğimiz için görememiş olmak ve gün geçtikçe yeni meslektaşların mesleğimize katılması ve umduklarını bulamadıklarını ve geri dönüşlerinin olmayacağı yaşlarda işsizler ordusunun içine dahil olduklarını görmek bu konunun önemini vurgulamanın gerekliliğini düşünmeme ve son 15 yılımızı analiz etmemize neden olmuştur.
Eminim ki bu meslek bir gün Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de hak ettiği yeri bulacak ancak bunun için atılması gereken adımlar doğru atılmaz ise bugün yaptığımız hataları toparlamamız on yıllar alacak ve kaybedilen bir nesil ile arz talep gerçeğinden yola çıkarak haksız rekabet furyasının mesleğimizin geleceğine ne türlü zararlar verebileceğini umarım göz ardı etmeyerek mesleğin geleceğine yönelik ciddi adımlar atılır ve bizler de bu adımların mesleğimizin geleceğine katkı sağladığına ikna oluruz.
Konu İlginizi Çekti ise bu linkte devam edebilirsiniz 🙂
Konu hakkındaki yorumlarınızı Facebook üzerinden bana rahatlıkla iletebilirsiniz.
Saygılarımla
S.M.Mali Müşavir
Serkan ATASOY Twitter Hesabı