Limited Şirketlerin Amme Borçlarının Takip ve Tahsilinde Dikkat Edilecek Hususlar

Amme borclari Mustafa gunsen
Amme borclari Mustafa gunsen
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

LİMİTED ŞİRKETLERİN AMME BORÇLARININ
TAKİP VE TAHSİLİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Muhasebe Bilenler Topluluğu’nun Değerli Okurları,
Bildiğiniz gibi Limited Şirketlerin amme borçlarının takip ve tahsili 6183 sayılı
Kanunun 35 inci maddesinde belirlenmiş ve buna göre Limited şirket ortakları,
şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya
sorumlu olmakta ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulmaktadırlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan
şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra
hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulmakta, Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu
şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen
sorumlu tutulmakta oldukları açıklanmıştır. Burada sermaye payı ve ortaklar
payının devri ve tescilini detaylı bir şekilde açıklamak gerekirse 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanununun 503 ve müteakip maddelerinde limited şirketlerin kuruluşu
düzenlenmiş, Kanunun 511 inci maddesinde tescil ve ilan edilecek hususlar
arasında; ortakların kimliği ve koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarları yer
almış, 515 inci maddesinde şirket esas mukavelesinde yapılan her değişikliğin ilk
mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği, 519 uncu maddesinde de pay
defterinin tutulacağı, bu deftere; ortakların ad ve soyadlarının, pay miktarlarının,
vukuu bulan ödemelerin, payların devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili
değişikliklerin kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 520 nci maddesi hükmüne göre de ortaklık payının devri; tescil ve
ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, ortakların devir işlemine
muvafakatı ve devrin pay defterine işlenmesi ile hüküm ifade etmektedir. ortaklık
payının devredildiği tarih olarak; devrin ortaklar genel kurulu tarafından
onaylanmış veya onaylanmış sayılması halinde onay tarihinin, şirket
sözleşmesinde ortaklık payının devri için ortaklar genel kurulu onayının
aranmadığı durumlarda noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması
gerekmektedir.” Şeklinde14 /06/2018 tarihinde değiştirilmiştir.
Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden de görüleceği gibi, limited şirket
ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler; şirketin
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu sözleşmede
yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde pay
defterinde yer almaktadır.
6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca limited şirket ortakları hakkında
takibe geçilebilmesi için, 6183 Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket
hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil
imkanının bulunmaması gerekmektedir.
Şirketten amme alacağının tahsil imkanın bulunmaması;

a) Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan
değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya
satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
b) Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
c) Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme
alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin
oluşması,
d) Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması, gibi alacaklı tahsil
dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerdir.
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme
alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar, 6183
sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun
hükümlerine göre takip edilecektir.
Öncelikle şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağının ait olduğu
dönemde ve ödeme zamanında şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların
sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay
defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir.
Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme alacağından
sorumlu olduğu miktar belirlenecektir.
Takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri
nedeniyle farklı kişilerin ortak olması halinde, payı devreden ve devralan kişiler
hakkında müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre takip yapılacaktır.
Ortaklar hakkında takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre
tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.
Yine 6762 sayılı Kanunun 540 ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça,
ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile
mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar
hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35 inci madde hükümlerine
göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci
sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip 213 sayılı Kanunun 10 uncu ve
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddelerine göre, amme alacağının
tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Amme alacaklarının korunması” başlıklı ikinci
bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer
koruma hükümleri, yeterli şartların varlığı halinde bu tebliğdeki düzenlemeler
dikkate alınarak amme borçlusu sayılan ortak hakkında da uygulanacaktır.
6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklik
29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu itibarla, 29.07.1998 tarihi ve bu
tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacakları, limited şirketten tahsil
imkanı bulunmaması halinde yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan
takip ve tahsil edilecektir. Bu tarihten önceki dönemlere ait amme alacakları ise
ortaklardan kanun değişikliği öncesi hükümlere göre takip ve tahsil edilmesi
gerekmektedir.

Saygılarımla,
Limited Şirketlerin Amme Borçlarının Takip ve Tahsilinde Dikkat Edilecek Hususlar

Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji
Paylaş
Önceki İçerikGELİR VERGİSİ MUAFİYETİ NEDİR? KİMLER MUAF TUTULMUŞTUR?
Sonraki İçerikEylül 2023 Dönemi Vergi Beyan ve Odeme Gunleri
Serkan ATASOY Kimdir: 1981 Ardahan Doğumlu olan Kurucu Yöneticimiz Mali Müşavir Sn. Serkan ATASOY (Çok soran oluyor diye yazalım soyadı değişikliğine gitti yani birçoğunuzun yakından tanıdığı Nam-ı diğer Serkan TAVŞAN) Grubumuzun Kurucu Yöneticisidir. 14.09.2007 de hayal ettiği mesleğin önemli bir eksiği olarak gördüğü, yardımlaşma, birlikte mücadele, meslektaşı ayrışmadan uzak tutup, paydayı sadece meslek ve meslektaş alacak bir anlayış ile meslektaşın bir arada kalmaktan mutlu olabileceği, aslında herkesin çalışma ortamlarında dertlendiği konularda yalnız olmadıklarını görebileceği, Anadolu tabiriyle damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye düşünerek mesleki yardımlaşmayı artırmayı hedeflediği hikaye bugün bu ortalama 150-200.000 civarı meslektaşa (Site, Facebook Grup, Sayfalar, İnstagram, Twitter, Linkedin, Youtube derken ) dokunanan bir oluşum haline gelmiştir. 2008 Yılından beri Mali Müşavirlik yapmakta olan Sn. ATASOY Yüksek Lisans Mezunu olup, Sırası ile Muhasebe Bürosu sonrası farklı sektörlerdeki Kobi ve Büyük Ölçekli firmalarda yöneticilik yapmış ve çok uzun yıllardır Uluslararası firmalar ile çalışmaktadır. Mesleki Mücadelesinde felsefesini sorduğumuzda ise şöyle açıklamaktadır: Bizler Mesleğimizi icra ederken müşterilerimizin işlerini canhıraş şekilde yapıyor belki de kendimizden tavizler veriyor ve genelde maalesef ki günü kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında müşterilerimizin işleri dışında biraz da icra ettiğimiz mesleğimizin mücadelesinin içinde olup emek sarf edebilirsek ve bunu hep birlikte yapabilirsek o zaman önümüzde hiçbir güç duramayacaktır. Unutulmamalıdır ki eğer bu meslek olmaz ise biz bu müşterileri bulamaz ve bu paraları kazanamayız evet müşterilerimize gereken hizmeti mesleki etik kurallar ve gerektiği kadar vereceğiz ama sadece bunu yapar çekilir ve mesleki mücadeleden uzak durur isek zaman içerisinde yapacağımız bir meslek de kalmayacaktır. Düşüncesinin devamında her geçen gün büyüyen bir grup ile güçlü meslek ve güçlü meslektaş hayaline her geçen gün daha da yakınlaştığını düşünüyor ve daha güzel günler için tüm meslektaşları büyük küçük demeden mücadeleye davet ediyor. https://www.twitter.com/serkan__atasoy https://www.facebook.com/serkantavsan https://www.instagram.com/serkan__atasoy