Merhabalar Değerli Okurlarım ;
Bugün sizlere karşımıza sürekli çıkan bir konuyu aktaracağım. Üzerinde devamlı çalıştığım araştırmalar ve kaynak taramalarını sürdürdüğüm herkesin merak ettiği ve eksiklikleri olduğu bir konuyu sizlerle paylaşacağım. Keyifli okumalar dilerim.
AR-GE Nedir ?
Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve ekonomik olarak tam bağımsız bir ülke olabilmesinin yolu Ar-Ge’den geçmektedir. Tüketen değil aynı zamanda üreten bir toplum olabilmek ve bu anlamda farklılaşabilmek için Ar-Ge’ye dayalı ekonomi politikaları uygulanmalıdır. Dünyada yaşanan krizler incelendiğinde ortaya ilginç bir sonuç çıkmaktadır. AR – GE’nin krizlerden etkilenmeyip aksine kriz zamanlarında daha çok getiri sağlayan bir faaliyet alanı olduğu görülmektedir. AR-GE yatırımlarına harcanan paranın kısa vade olmasa bile orta ve uzun vadede çok daha fazlasıyla geri döndüğü artık herkes tarafından bilenen bir gerçektir.
Öncelikle bakış açımızı genişletelim AR-GE’nin nereden doğduğunu inceleyelim. FRASCATİ kılavuzu, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD ülkelerinin İtalya’daki Frascati şehrinde toplanarak, araştırma, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin ve buna bağlı oluşturulan projelerin geçerlilik kriterlerini belirlediği bir dokümandır.
Buna göre ; AR-GE Tanım olarak ise bilimsel ve teknik bilgi birikimini artırmak amacıyla, sistematik bir temele dayalı olarak yürütülen, yaratıcı çaba ve bu bilgi birikiminin yeni uygulamalarda kullanımıdır. Bu tanımlar dışında Pessoa (2010: 152) Ar-Ge’nin ekonomik büyümeye katkısını şu şekilde açıklamaktadır: Ar-Ge çalışmaları ile bilim insanları ve araştırmacılar yeni bir fikir ortaya koyarlar ve bu yeni fikir mühendisler tarafından yeni bir ürüne dönüştürülür ve ürün üretim sürecine alınır. Bir sonraki aşamada ise ürün için pazarlama planı oluşturulup, piyasada ürüne olan talebin oluşması ve talebin uluslararası arttırılması hedeflenir. Talep artışı ile birlikte ihracatın artması ise ekonomik büyümeye katkı yapar. Bu durum Ar-Ge ile ekonomik büyüme arasında doğrusal bir ilişkinin varlığını da doğrular.
AR-GE faaliyetleri başta üniversiteler olmak üzere özel şirketler,organize sanayi bölgeleri ve kurumlar tarafından yürütülmektedir. Ar-Ge, adından da tam olarak anlaşıldığı gibi önce bir araştırma, henüz bulunmamışı bulma ve sonra da bilgiyi veya bir ürünü geliştirme veya yenilemeyi içerir.
Ar-Ge Üç Farklı Başlık Altında Sınıflandırabiliriz;
Temel Araştırma : Belirli, özgün bir uygulama veya kullanım düşünülmeden, öncelikli olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen deneysel ve teorik çalışmadır.
Uygulamalı Araştırma :Uygulamalı araştırma da özgün bilgi üretmeye yöneliktir. Ana hedef olarak doğrudan özgün ve pratik bir amaç içerir.
Deneysel Geliştirme: Araştırma ve/veya pratik deneyimden edinilmiş ve halen var olan bilginin üzerinde yükselen, ancak yeni materyaller, ürünler, devreler üretmeye; yeni süreçler, sistemler hizmetler oluşturmaya veya halen üretilmiş veya oluşturulmuş olanları büyük ölçüde iyileştirmeye yönelik sistemli çalışmalardır.
AR-GE faaliyetlerinde sıklıkla kullanılan iki kanun inceleyeceğiz. Bunlar 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanun ve 5746 sayılı Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunlardır. Peki bunların İşveren’e sağlamış olduğu faydalar nelerdir? Kurumlar vergisi tebliğine göre Ar-Ge faaliyeti kapsamında muaf tutulan vergisel harcamalar aşağıda ki gibidir;
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanun
- Kurumlar Vergisi İstisnası, (1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği)
- Gelir Vergisi İstisnası,
- Sigorta prim işveren hissesi prim desteği ( % 50) (5746 Sayılı Kanunda da bulunmaktadır)
- Gümrük Vergisi İstisnası
- Temel Bilimler Desteği
- Damga Vergisi İstisnası (Bu madde sadece bordroda faydalanılmaktadır.)
- Kdv İstisnası
5746 sayılı Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun
- %100 AR-GE ve Tasarım İndirimi
- Gelir Vergisi Stopajı Teşviği (Bu madde %80-90-95 şeklinde) değişiklik göstermektedir.
- Sigorta prim işveren hissesi prim desteği ( % 50) (4691 Sayılı Kanunda da bulunmaktadır)
- Gümrük Vergisi İstisnası
- Temel Bilimler Desteği
- Damga Vergisi İstisnası (4691 Sayılı kanunda sadece bordroda yararlandığımız bu madde de sınırlama bulunmamaktadır.)
- Kdv İstisnası (4691 sayılı kanunda faydalanmamız sağlanıyor bu kanunda bu istisnadan yararlanamıyoruz)
Geçerlilik Süresi : 31/12/2028 tarihine kadar geçerlidir.
Bir sonraki makalemde sizlere daha detaylı olarak anlatacağım konular yer almaktadır. AR-GE anlamında kafanızdaki soru işaretlerine birlikte cevap bulmuş olacağız. Değerli vaktinizi benimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Sağlıklı Günler Dilerim.
MALİ MÜŞAVİR STAJYERİ
SEMİH SARILMAZ
Kaynakça:
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu / Frascati Kılavuzu
5746 Sayılı Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerinin Destekleri Kanunu