Yeni Yılda Personele Yapılacak Maas Zammı ya da Diğer Bir Tabiriyle Maas Güncelleme Oranı Hakkında Hap Bir Yazı

Bu Yazımızın Konusu : Personele Yapılacak Maas Zammı ya da Maas Güncelleme Oranı Hakkında Hap Bir Yazı
Bu Yazımızın Konusu : Personele Yapılacak Maas Zammı ya da Maas Güncelleme Oranı Hakkında Hap Bir Yazı
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji

Yeni Yılda Personele Yapılacak Maas Zammı ya da Diğer Bir Tabiriyle Maas Güncelleme Oranı Hakkında Hap Bir Yazı

Muhasebe Bilenler Topluluğunun Değerli Üyeleri;
Yeni bir yıla girdik ve genel olarak yeni senenin personel ve işveren açısındaki en önemli konularından biri de Yeni Yılda Personele Yapılacak Zam Konusudur.
Öncelikle Şöyle başlayayım Yazım içerisinde Zam ve Güncelleme gibi terimler kullanacağım. Güncelleme önceki yılın maaşını aynı tutarak Personeli Enflasyona karşı ezdirmemek olarak basit haliyle anlatabiliriz.
Zam ise: Bu Güncelleme sonrasında personelin şirkete gösterdiği fayda ve menfaatler karşılığında değer verildiğini göstermek, şirket geliştikçe, ayakta kaldıkça, kazandıkça birlikte kazanalım vurgusunu personele vererek şirkete bir aidiyet bağı kurmak için güncelleme rakamının üzerinde maaşa eklenen bedel olarak özetle tanımlayabiliriz.
Personelin Şirkete aidiyet bağını güçlendirecek bir çok konu ve durum söz konusu olabilir bunu ayrı bir yazımda değerlendirebilirim ama konumuz maaş, maaş güncellemesi veya maaş zammı yani maddi olduğu için burada sadece maddi taraflarına değineceğim.
Personele şirket için aidiyet bagı kurduracak maddi konulardan bazılarını aşağıda paylaşayım.
– En Değer Verdiğimi En Başa Yazayım. Bütçeler dahilinde Personelin Profesyonel, Kişisel ve Mesleki Gelişim Eğitim Giderlerini Karşılamak.
– Özel Sağlık Sigortası (Burada bazı kriterler belirlenebilinir. Örneğin Şirkette 2. senesine giren herkes Sağlık Sigortası Kapsamındadır gibi)
– Tamamlayıcı Sağlık sigortası (Yukarıdaki şartlarda olabilir hemen de baslanabilinir)
– Yemek Yardımı (sodexo,Ticket vb ya da şirkette çıkan doyurucu, makul, yenebilecek türden)
– Bağlılık Primi (5. Yıldan Sonra Şu Kadar 10. Yıldan Sonra Şu kadar gibi. Yabancı firmalar yoğun şekilde kullanır)
– Prim (Heyecanı Aktif Tutar:) )
– Ödül ve Ceza Sistemi (Bunun için ayrı bir yazı yazacağım 🙂 )
– Ulaşım Yardımı
– Kreş ve Anaokulu Yardımı
– Cep Telefonu
– Araç Tahsisi (Makam durumuna göre)
– Servis
– Akaryakıt Yardımı
– Doğum ve Vefat Yardımı
– Evlenme Yardımı
– Bireysel Emeklilik Desteği
– Hayat Sigortası
– Sosyal Tesislerden faydalanma imkanı (Her şirket için mümkün olmayabilir)
– İkramiye
Bunlar Personele Sağlanacak Sosyal ve Maddi Menfaatlerden Bazılarıdır. Şirketin durumuna, özelliğine, personelin yapısına ve ihtiyaçlarına göre işverenin de sağlayabileceği türden eklemeler ve çıkarmalar yapılabilinir ve bunlardan biri seçilerek personele menfaat çerçevesinde destek sağlanabilinir. Bunlar Kurum ile personel arasındaki o bağı güçlendirerek kıymetli argümanlardır ki ben hep şuna inanırım. Şirketler tüzel kişilikler, Cansız Varlıklardır. Bu Cansız Varlığa Can Katan ise Personeldir. Doğru personeli seçer ve doğru menfaatleri sağlarsanız şirket ile personel arasındaki aidiyet bagı ve çalışma azmi güçlü olacak, Elde ettiği menfaatten daha fazla değeri Kuruma katmak için de canhıraş şekilde çalışacaktır.
Kuru Maaş+SGK ile bu aidiyet bağını kurmak ise aşırı doz bir yöneticilik basarısı gerektirir ki zamanla bu da tatmin etmeyecektir. Çünkü Personel sırtının sıvazlanarak ses kralsın, sen süpersin, seni kesseler acımaz 🙂 söylemleriyle bir dönem hareket eder ancak belli bir dönem geçtikten sonra hep sırtımı sıvazlıyorsunuz biraz da cebimi sıvazlayabilirsiniz diyebilir ki bu da gayet doğal ve mantıklı olanıdır 🙂
Gelelim Yeni Yılda Beklenecek Zam Konusuna
Bu her sene değişebilir ancak bu yıl için önünüze bazı veriler koyacağım. Asgari Ücretin %26,05 artmasıyla Asgari ücretli için zam konusu kapandı ancak Asgari ücretin üzerinde maaşı olan ya da aldığı ücret 2018 yılında asgari ücretin üzerinde olmasına rağmen %26,05 artışla asgari ücretin altında kalan 🙂 personellerin bu ay gözü kulağı çalıştığı kurumun yönetiminin ya da İnsan Kaynakları Departmanlarının getireceği Yeni Maaş zammını gösterir kağıtta ya da böyle bir uygulama yok ise de maaş günü hesabına yatacak parada 🙂
Her ne kadar 2018 yılı kapanırken enflasyon ile topyekün mücadele kapsamında enflasyon düşürülmeye çalışılmış ve bir nebze başarılı olunmuş olsa da gelecek sene için net bir verinin olmaması ve bu mücadelenin devam edip etmeyeceği ya da ederse uzun vadede ne kadar başarılı olunacağı bilinmezliği bir yana dursun Yıl içerisinde personeller ciddi bir enflasyon ve ana kalemlerdeki fiyat artışları ile baş başa kalarak özellikle Eylül ayından Aralık ayına kadar maaşlarında ciddi kayıplar yaşadılar. Birçok firma bunun farkında olarak personeline yıl içerisinde ek ödemeler ya da ek zamlar yaparak 2018 yılındaki enflasyondaki yüksek artışa ezdirmedi işte bu değerli firmalardan bazıları:
Gördüğünüz gibi birçok firma Yılda 1 kere zam yapılmasının dönem içerisindeki olumsuz etkilerini elimine etmek için, personelinin motivasyonunu düşürmemek adına, şirketine güvenen personelin güvenini boşa çıkarmamak için dönem içerisinde de personeline bazı faydalar sağlayarak yeni yılda zam çalışmalarını ayrıca yapacağını belirtmiştir.
Bu firmada çalışan bir personel olarak işverenin “Sevgili çalışanımız, yol arkadaşımız, mesai arkadaşımız. Yıl içerisindeki enflasyonun senin maaşına olumsuz etkilerinin farkındayım ve bu konuda firma olarak sana destek olmak ve bir duruş sergilemek üzere maaşına şöyle bir güncelleme yapıyorum yeni yıl ile birlikte tekrar duruma bakar değerlendiririr” dendiğinde personelin o şirket veya o kuruma bakısını düşünün.
İnanın bu firmalar ciddi yöneticilere sahip ve ciddi maliyetler ile karşı karşıya olan firmalar ama biliyorlar ki personel motive olursa bu verdiklerinin kat be katını kazanabilecekler. Yani Kazan Kazan 🙂
Peki Bakalım geçmiş yılın sonlarına doğru neler olmuş: Beni bilen bilir körü körüne hiç bir işin içine girmem 🙂 Söylemlerimde ülke sevdası ve gerçekler dışında bir şey göremezsiniz bu nedenle açıkladıkları rakamların doğru olup olmadığı herkesin kendi takdiri ve görüşündedir ancak en nihayetinde devletimizin istatistik kurumu olan Tuik’imize var ve bende en yalın haliyle bu verileri kullanacağım.
Görüldüğü üzere dönem içerisinde yaşanan ve son yıllarda görmediğimiz oranlardaki enflasyon artışı mutfağımızdan, kiramıza, Konut Kiralarından (Dönem içerisinde konut kiralayanlar bu oranlardan artırmak zorunda kaldılar. Ya da bir şekilde orta noktaları buldular 🙂 ), Ulaşımdan, Ev Eşyasına kadar gelirler üzerinde ciddi bir baskı yarattı ve enflasyonla top yekün mücadele kapsamında yıl sonuna kadar ne kadar düşecek yeni yılda serbest kalınca neler olacak bilinmezi ile yeni yıl yıla girdik. Yeni yılın da bu verileri doğrular ilk artışı Asgari Ücrete gelen %26,05 zammı beraberinde getirdi. İşveren açısından oluşabilecek sorunlar tabi ki olabilir ama dönem içerisinde bir çok ürüne gelen zam ile bu farklar işveren açısından bertaraf edilmeye çalışıldı.
Tabi bu zamları mal ya da hizmet satışlarına yansıtabilenler oldu, yansıtamayanlar oldu ama bugüne gelindiğinde eğer yan hakları yok ise personelin de tek hakkı olan maaş ve bağlantılı olarak zam hakkı ile ilgili personel ile sulh halinde olmayan, görüşmeler yapmayan, beklentisini anlayamayan ya da herkes tarafından kabul edilecek makul bir gerekçesi var ise zam yapamayacağını makul, mantıklı şekilde açıklamayan işverenin de makul bir yöneticilik duruşu sergilemediği de ortadadır. Tabi ki işvereni de düşünerek ortak ve makul bir yol haritası ortaya koymak gerekiyor. İşveren kadar personel de işletmenin  devamlılığını en az işveren kadar düşünebilmeli Çalışma hayatında hiç bir karar tek taraflı düşünülerek alınmamalı.
Maalesef ki iş kanunumuzda bir maaş zam ya da güncelleme maddesi bulunmamakta. Benim hayalim bir iş sözleşmesi yaptı isen ve Kurum o personel ile devam ediyor ise ve  Aralık ayının enflasyon rakamları da ocak ayının ilk günlerinde açıklanıyorsa makul gerekçeler dışında devam ettiğin tüm personelin maaşının enflasyon karsısında güncellenmesi personelin hakkı olmalı, bunun üzerinde bir zam düşünülüyor ya da bekleniliyor ise bu tamamen işverenin inisiyatifinde olmalı. Sonuçta başladığın maaşa zam yapmadan enflasyona ezdirmek hakkaniyetli bir tutum olmayacaktır. Tabi işverenin zor durumları dışında.
Üzülerek gördüğüm diğer bir sorun işe şudur:
İşveren iyi durumda olduğunda personele hak ettiğini vermez ama işveren zor durumda olduğunda ilk destek beklediği kişiler personelleridir. İyi günde personelini düşünmeyen işverenin zor gününde personelin yanında durmasını beklemesi de doğru değildir. Ancak gördüğüm odur ki iyi gününde maddi manevi tüm desteği vermiş işverenlerin zor gününde gemiyi en son personeller terk ederler.
Yani bugün işveren olarak personele yaptığınız yatırımlar kısa vadede gelirlerinizde artışlar göstereceği gibi yarın zor gününüzde de size menfaatler sağlayacaktır.
Yazının sonuna doğru giderken bu veriyi de sunmazsam sac ayağının bir tarafında eksik olmuş olacaktır 🙂
Yıl içerisinde Türk Lirası maaşı ile döviz bazlı bir meteryal almak isteyen birinin yaşadığı durumu da vererek konuyu yavaşça bağlayayım çünkü uzarsa okumuyorsunuz :)))
Görüldüğü üzere ülkemizde TL Kazanan ve yurtdışına çıkmak isteyen, çıkmak zorunda kalan ya da döviz bazlı bir alışveriş yapmak zorunda olan ya da ithalatı bu kadar yogun olan ve dövizle ürün girişi olan ülkemizde herkes bu kurlardan ödemeleri yapmak zorunda kaldı ve döviz kurlarının da etkilerini yoğun bir şekilde hissettiler.
Sonuç Olarak :
Yıl içerisinde Gerek Döviz Kurlarındaki yogun artış, gerek Tuik Enflasyon verilerinin sene başındaki planlanandan cok yüksek çıkması vb. nedenlerle ana gider kalemleri çerçevesinde bakıldığında bile sene başındaki maaşları eriyen özel sektör çalışanlarına yukarıda bazılarını paylaştığım kurumlar dönem içerisinde maaş güncellemesi yaparak yogun enflasyon ve kura personelini ezdirmediği gibi devlet de Asgari ücreti %26,05 artırarak geçen senenin durumunu ve yukarıdaki yazdıklarımı destekler gibi bir oran ortaya koydu.
Asgari ücretin %26,05 artmasıyla Maaşı Asgari Ücretin üzerinde olan ve Ocak Ayı maaşlarında güncelleme veya zam (Farklarını yukarıda anlattım) bekleyen özel sektör personelleri ile işverenler arasında bu ay yoğun bir şekilde görüşmeler yapılacağı aşikar. İşveren personele yakışan bir ücreti ve yan hakları, personel ise kendisine yakışan şekilde kuruma desteği sonuna kadar verirse hem personel hem de şirket bundan kazançlı cıkacaktır. Yukarıda da bahsettiğim gibi Şirketler, Kurumlar Cansız Varlıklardır. Bu oluşumları canlı kılan, güçlü kılan, değer katan, rekabette öne geçiren ya da geriye düşürecek en önemli değer personeldir. Personel Emeğini ve eforunu çalıştığı kurum için vererek ilgili kuruma değer katar, işveren de bunu maaş ve ek sosyal yardımlar ile destekler ise olayın tek bir kazananı da olmayacaktır. Ben bugüne kadar şunu gördüm ki tek taraflı kazanç bekleyen hiç kimse başarılı olamamış, anca günü kurtarmıştır. Çalıştığınız kurumun turn over yani personel giriş çıkış oranlarını da olumsuz etkileyen taraf da açıkçası budur. Sadece kendini düşünen bir kurumda uzun yıllar çalışan göremeyeceğiniz gibi, sadece kendini düşünen ve eforunu çalıştığı kurum için harcamayan kişilerin de uzun süreli çalıştıklarını göremezsiniz.
Faydalı olması dileğiyle.
Not : Faydalı oldu ise paylaşıp arkadaşlarınıza da duyurabilirsiniz. Sonuçta bu konu sadece meslektaşlarımızı değil ülkemizde özel sektörde çalışan herkesi yakinen ilgilendiriyor 🙂
Saygılarımla
Mali Müşavir
Serkan ATASOY
Bİ REKLAM ARASI :) MBT Teknoloji
Paylaş
Önceki İçerikMOTORLU TASİTLAR VERGİSİ
Sonraki İçerik03.01.2019 Tarihli İş İlanları
Serkan ATASOY Kimdir: 1981 Ardahan Doğumlu olan Kurucu Yöneticimiz Mali Müşavir Sn. Serkan ATASOY (Çok soran oluyor diye yazalım soyadı değişikliğine gitti yani birçoğunuzun yakından tanıdığı Nam-ı diğer Serkan TAVŞAN) Grubumuzun Kurucu Yöneticisidir. 14.09.2007 de hayal ettiği mesleğin önemli bir eksiği olarak gördüğü, yardımlaşma, birlikte mücadele, meslektaşı ayrışmadan uzak tutup, paydayı sadece meslek ve meslektaş alacak bir anlayış ile meslektaşın bir arada kalmaktan mutlu olabileceği, aslında herkesin çalışma ortamlarında dertlendiği konularda yalnız olmadıklarını görebileceği, Anadolu tabiriyle damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye düşünerek mesleki yardımlaşmayı artırmayı hedeflediği hikaye bugün bu ortalama 150-200.000 civarı meslektaşa (Site, Facebook Grup, Sayfalar, İnstagram, Twitter, Linkedin, Youtube derken ) dokunanan bir oluşum haline gelmiştir. 2008 Yılından beri Mali Müşavirlik yapmakta olan Sn. ATASOY Yüksek Lisans Mezunu olup, Sırası ile Muhasebe Bürosu sonrası farklı sektörlerdeki Kobi ve Büyük Ölçekli firmalarda yöneticilik yapmış ve çok uzun yıllardır Uluslararası firmalar ile çalışmaktadır. Mesleki Mücadelesinde felsefesini sorduğumuzda ise şöyle açıklamaktadır: Bizler Mesleğimizi icra ederken müşterilerimizin işlerini canhıraş şekilde yapıyor belki de kendimizden tavizler veriyor ve genelde maalesef ki günü kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında müşterilerimizin işleri dışında biraz da icra ettiğimiz mesleğimizin mücadelesinin içinde olup emek sarf edebilirsek ve bunu hep birlikte yapabilirsek o zaman önümüzde hiçbir güç duramayacaktır. Unutulmamalıdır ki eğer bu meslek olmaz ise biz bu müşterileri bulamaz ve bu paraları kazanamayız evet müşterilerimize gereken hizmeti mesleki etik kurallar ve gerektiği kadar vereceğiz ama sadece bunu yapar çekilir ve mesleki mücadeleden uzak durur isek zaman içerisinde yapacağımız bir meslek de kalmayacaktır. Düşüncesinin devamında her geçen gün büyüyen bir grup ile güçlü meslek ve güçlü meslektaş hayaline her geçen gün daha da yakınlaştığını düşünüyor ve daha güzel günler için tüm meslektaşları büyük küçük demeden mücadeleye davet ediyor. https://www.twitter.com/serkan__atasoy https://www.facebook.com/serkantavsan https://www.instagram.com/serkan__atasoy