Mali Müşavirlerin Mali ve Cezai Sorumluluklarına Dair Bir Saha Araştırması[1]
3568 sayılı meslek yasasının 12’nci ve VUK’nun mükerrer 227’nci maddelerinde meslek mensuplarının (SMMM-YMM) -ki biz burada sadece mali müşavirler açısından ele alacağız- mali sorumluluklarına değinildiği görülmektedir. Meslek mensuplarına VUK’nun mükerrer 227’nci maddesi kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk öngörülmüş olup beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları vergi ziyaına bağlı olarak oluşan vergi, ceza, gecikme faizlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaktadırlar. Bu bir uygunluk sorumluluğudur yani meslek mensubundan işini yaparken işlerini yürüttüğü mükelleflere ait bilgi ve belgelerin birincil ve ikincil mevzuata uygunluğu açısından titizlikle “şekli inceleme” yapması beklenmektedir. Yoksa burada yüklenen vazife ve sorumluluk belgelerde yer alan bilgilerin doğruluğunu ve üçüncü kişilere uygunluğunu şahıslar ve kurumlar nezdinde araştırma yükümlülüğü değildir, zaten böyle bir yetkileri de yoktur. Ayrıca meslek mensuplarının mükelleflerin kendilerine ibraz ettikleri belgelerden başka işlemler nedeniyle sorumlu tutulması mümkün değildir. Meslek mensubunun sorumluluğu mesleki görevi ve yetkisi kapsamında olan işlemlerle sınırlıdır.
Meslek mensuplarının cezai sorumlulukları dediğimizde; VUK’nda vergi kanunlarına aykırı eylemlerin bazıları kabahat bazıları ise ceza hukuku anlamında suç oluşturmaktadır. Meslek mensuplarının idari nitelikte oluşabilecek vergi kabahatleri ve para cezaları kapsamında sorumluluğu VUK’nun 344’üncü maddesinde karşımıza çıkmaktadır. Belirtilen kanun maddesine göre; “Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Yüksek Lisans öğrencim ile mali müşavirlerin mali ve cezai sorumluluklarına dair Denizli ilinde bir anket çalışması yaptık. İldeki toplam mali müşavir sayısıyla orantılı olarak istatistiki anlamlılık düzeyi oluşabilmesine dikkat ederek örneklem kitlemiz rastgele seçilen 124 kişiden oluştu. Ankete katılan mali müşavirler 11 yıl ve üzeri deneyime sahip ve %75,8’i lisans, %21,8’i yüksek lisans, %2,4’ü ise doktora eğitim düzeyinde. Kendilerine vergi daireleriyle ilişkilerine dair 10 soru, cezai sorumluluklarına dair 7 soru, mali sorumluluklarına dair 4 soru yöneltilmiştir. Verdikleri cevapların SPSS anket analizinde %0,5’in üzerindekileri yani kabul edilebilir değerleri yansıtmaya gayret ettik. Aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri de dikkate alınmıştır.
Meslek mensuplarına uygulanan geniş kapsamlı anketin ikinci ana sorusu meslek mensuplarının mali sorumluluklarına ilişkin olmuştur. 10 soru yöneltilen mali müşavirlerin “Meslek mensuplarına sorumluluk yüklenmesiyle mükelleflere kaliteli ve güvenilir mali müşavirlik hizmeti sunulur hale gelmiştir.” İfadesine büyük bir yüzdeyle katılmadığı gözlemlenmiştir. Yani VUK mükerrer 227’nci madde ile getirilen sorumluluğun kaliteli ve güvenilir mali müşavirlik hizmeti sunulmasını desteklemediği görüşünü taşımaktadırlar.
Aynı meslek mensupları, beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının sorumlu olması hataları azaltarak mükelleflerin mağduriyetleri önleyeceğini, beyannamelerde bilgi ve belgelerde gerekli özen ve titizliğin gösterilmesinin problemleri önleyeceğine %50’nin üzerinde inanmaktadırlar. “Mükelleften tahsil edilemeyen vergi, ceza ve gecikme faizlerinin SMMM’den tahsil edilmek istenmesi SMMM’yi kusursuz sorumluluk altına sokmaktadır.” ifadesine katılım düzeyleri %80’in üzerinde yüksek çıktığı için buradada sorumluluklarının ağır olduğunu düşünmektedirler cümlesini kurabiliriz. Bu kapsamda meslek mensupları sorumluluğun tespitinin somut ve nesnel delillerle yapılması gerektiğini düşünmektedir.
“Meslek mensuplarının ön denetim yapması, vergi kayıp ve kaçağına yol açacak etkenleri ortadan kaldıracaktır” ifadesine katılımcıların çoğunluğu (%58,1) katılmaktadır. Araştırmaya cevap veren katılımcıların ifade için katılım düzeyi ortalaması ise 2,3’tür.
Katılımcılara “Meslek mensuplarının görevi uygunluk denetimidir ancak doğruluk denetimi yapması beklenmektedir.” ifadesi yöneltilmiştir. İfadeyi yanıtlayan 124 katılımcıdan %48,4’ü kesinlikle katılıyorum, %46’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Sonuca göre muhasebe meslek mensupları görevlerinin uygunluk denetimi olduğu halde doğruluk denetimi yapması beklendiğini düşünmektedir.
Katılımcıların mevcut durumdaki sorumlulukları hakkındaki düşüncelerini öğrenebilmek için katılımcılara “Mevcut durumda SMMM’lere yüklenen sorumluluklar adildir.” ifadesi yöneltilmiştir. Mali müşavirler %50’nin üzerinde kanaatle kendilerine yüklenen sorumlulukları adil bulmamaktadır.
“Meslek örgütlerinin ve idarenin denetim konusundaki tutumları caydırıcı nitelikler taşımaktadır.” ifadesi yöneltilmiş, cevaben katılıyorum ve kararsızım diyenler %50’nin üzerinde çıkmıştır. Katılımcılara “Meslek mensuplarının müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının yanında kaçakçılığa iştirak suçundan dolayı cezai sorumluluklarının olması adildir.” ifadesine katılım düzeyleri ise yarı yarıyadır. %65’in üzerindeki sonuçlara göre “Meslek mensuplarına vergi ve kabahatleri bakımından müşterek ve müteselsil sorumluluk, disiplin cezası veya hapis cezasının uygulanmasını adil bulmakta, “Meslek mensuplarına cezai ve hukuksal sorumluluk getiren hususların ikincil mevzuat yerine kanunla düzenlenmesi” gerektiğini düşünmektedirler.
167 sayfalık bu çalışmadan bir çok sonuç çıkarılabilir. Denilebilir ki, vergi sisteminin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde muhasebe meslek mensuplarından daha fazla yararlanılması gerektiği aşikardır. Muhasebe meslek mensupları mesleğin gerektirdiği sorumluluğu kabul etmekte olup, yerine getirdiği ön denetim sayesinde hata ve hilelere yol açan etkenlerin azalacağının farkındadırlar. Elde edilen sonuçlara göre vergi denetimini yaygınlaştırmak ve etkinleştirmek için meslek mensuplarından faydalanılması, vergi idaresi ile ortak çalışma anlayışı geliştirilmesi gerektiğini ortadadır. Meslek mensuplarının mali sorumluluğa ilişkin verdikleri ifadelere göre müşterek ve müteselsil sorumluluğun yaptırımlarını ağır buldukları ifade edilebilir. Ayrıca ankete katılan muhasebe meslek mensuplarının büyük bir kısmı meslek mensuplarına verilen yetki ile sorumluluklar arasında dengenin optimal olmadığını düşünmektedir. Anketin son kısmında açık uçlu sorulara yer verilmiş olup çalışma süresince muhasebe meslek mensupları ile karşılıklı görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu kısımda muhasebe meslek mensupları sorumluluklarıyla ilgili sorunlarının yanında iş yükünün fazla olması, haksız rekabet ve yoğun çalışma temposuna rağmen ücret düzeyinin düşük olduğu gibi sorunlara değindiği görülmektedir. Muhasebe ve Vergi Dünyamızın sağlıklı işleyip hazineye pozitif yansımasında mali müşavirlerimizin hukuki ve maddi çalışma koşullarındaki iyileşmeler direkt etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
[1] Bu çalışma danışmanlığı tarafımdan yürütülen, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Meslek Mensuplarının Mali ve Cezai Sorumluluklarına Dair Bir Saha Araştırması: Denizli İli Örneği”, Gözde KABAYUKA ismiyle tamamlanarak, 06.08.2021 tarihinde savunulan yüksek lisans tezinden yararlanılarak türetilmiştir.
Prof. Dr. Ersan ÖZ