İKRAZAT NEDİR ?
Kelime anlamı olarak ödünç para vermek anlamına gelmektedir.
İkrazatçılar, devamlı ve mutat meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa
olsun bir karşılık veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşıyor
veya ödünç para verme işlerine aracılık ediyor. İkrazat şirketleri Hazine müsteşarlığı
tarafından verilen yetki belgesi ile ödünç para verebilen finansal kuruluşlardır. İkrazatçılıkla
ilgili düzenleme 1983 yılında yapılmış, yönetmelik ise 1994 yılında çıkarılmış.
İkrazatçılık faaliyetinde bulunmak isteyen gerçek kişilerin Hazine Müsteşarlığı’ndan
faaliyet izni alması gerekiyor. İzin alınmaksızın ödünç para verme işlemlerinin
yapılması halinde, ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Tefecilik
başlıklı 241’inci maddesi uyarınca takibat yapılıyor. Hazine, izin alarak faaliyet
gösteren ikrazatçıları denetlerken, tefecilik işlemleri doğrudan Cumhuriyet
Savcılıklarınca soruşturuluyor.
İkrazatçıların 1,5 milyon lira asgari nakit sermaye bulundurmaları gerekiyor. Bugüne
kadar 76 gerçek kişiye, ödünç para verme işleriyle uğraşmak üzere ikrazatcılık
faaliyet izni verilirken, bunlardan 48 ikrazatçının faaliyet izinleri çeşitli nedenlerle iptal
edildi. 2009 yılı sonu itibariyle 28 ikrazatçı faaliyet gösterirken, 2010 yılı başında
sonuçlanan incelemelere istinaden 3 ikrazatçının faaliyet izni iptal edildi ve ikrazatçı
sayısı 25’e düştü.
İkrazatçılık izinleri, 1998 yılında durduruldu. Bu tarihten beri ikrazatçılık izni
verilmiyor. Faaliyet izni verilen ikrazatçıların denetimleri, Ödünç Para Verme İşleri
Hakkında 90 sayılı KHK çerçevesinde Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı ve vergi
mevzuatı hükümleri kapsamında Maliye Bakanlığı denetim birimleri tarafından
yapılıyor.
İkrazatçılık faaliyetleri hakkındaki yönetmelik uyarınca, ikrazatçılar, yıllık işlemlere
ilişkin bilgiler ile her yıl yatırmak zorunda oldukları harca ilişkin makbuzun bir örneğini
ertesi yılın Şubat ayı sonuna kadar Hazine Müsteşarlığı’na göndermek zorunda
bulunuyor.
Saygılarımla,
Sinem İVECEK
Stj.SM.M.M