ENTELEKTÜEL SERMAYE
Son yirmi beş yılın popüler sermayesi; entelektüel sermaye !
Aslında bizler entelektüel sermayenin varlığından 1960’lardan beri haberdarız fakat geleneksel, katı iş kuralları işletmelerin fiziksel yatırımlara yani somut yatırımlara yer vermesi gerektiğinden yanaydı. Oranlama yapacak olursak %70 somut yani araç, gereç, makine, teçhizat, taşıt … %30 soyut yani lisans, marka, hak… gibi yatırımlardan oluşuyordu.
Peki ne oldu da işletmeler yatırımlarını somuttan soyuta çevirme kararı aldılar?
Cevap: Rekabet!
Rekabet etmenin şartı bilgiyi, hızlı, verimli, yerinde, ölçülü kullanmaktır. Artık bilgi çağındayız ve küreselleşme ile beraber teknolojiyi, değişimi en hızlı yakalayan işletmeler yönetim anlayışlarını ve iş hayatlarının işleyişini tamamen değiştirdiler ve sürdürülebilir rekabette insanın önemini farkına vardılar.
İşletmeler hayatlarını üç çeşit sermaye kullanarak sürdürürler;
– Fiziksel Sermaye
– Finansal Sermaye
– Entelektüel Sermaye
Entelektüel sermayeyi tanımamız için Thomas A. Stewart ve OECD tarafından yapılan tanımlar şöyledir;
Thomas A. Stewart: “İşletmeye piyasaya rekabet sağlayan iş görenlerin bildiği her şeyin toplamıdır. “
OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Organizasyonu): “Entelektüel sermaye, bir şirketin maddi olmayan varlıklarının örgütsel (yapısal) sermaye ve insan sermayesi gibi iki farklı bileşenin ekonomik değeridir. “
İşletmelerde faaliyet süreçleri boyunca üretilen, temellini bilgi ve deneyimiz oluşturduğu, işletmeyi bir adım önde taşıyan entelektüel sermaye 20.yüzyıl işletmeciliğinin dikkat çeken yönüdür.
Entelektüel sermaye üç ana başlık halinde incelenmiştir:
– İnsan Sermayesi
– Yapısal Sermaye
– Müşteri Sermayesi
Bu üç sermaye ayrı ayrı elbette güçlüdür fakat yeterli değildir. Üçü bir araya gelip gelişmeli ve sürekli yenilenmelidir.
İnsan Sermayesi
Çalışanların eğitim ve zekâ düzeyleri, mesleki yeterlilikleri, teknik bilgi (know-how), girişimcilik heyecanı, değişebilme kapasiteleri, işe katkı sağlayacak hisleri, duyguları, öngörüleri, ekip ruhuna adapte olabilmeleri insan sermayesinin bileşenleridir. İşletmenin amacı, kar elde edebileceği şekilde bu kaynağını canlı tutmaktır. İnsan sermayesinin fikirlerine önem vermeli ve her daim yenilenmesine, gelişmesine öncülük etmelidir.
Yapısal Sermaye
İşletmenin sahip olduğu yöntem, politika ve kurumsallığı ifade eder. İşletmenin bünyesinde bulunan marka, hak, patent, ticari sırlar, logolar, amblemler, kalite ve güvence belgeleri, vizyon, misyon, organizasyon şemaları yapısal sermayeyi oluşturur. Yapısal sermaye unsurları, insan sermayesinin mal ve hizmete dönüşümünü sağlar.
Müşteri Sermayesi
İşletmenin tedarikçi, müşteri, ortaklar, bayiler ile olan ilişkisel sermayesidir. Müşteri sermayesinin tarafları uyum içerisinde aynı hedefe doğru gitmeli birbirlerini tamamlayarak pazarlarda gelişip, şeffaflık, hesap verilebilirlik, adillik ilkeleriyle hareket ve gelecekte tüketicilerin beklentilerini algılayıp uygun kararlar almalıdırlar.
Entelektüel sermayenin ölçülmesi
İşletmelerin entelektüel sermaye ölçütlerine dayalı finansal bazlı birçok ölçüm yaklaşımlar geliştirilmiştir.
– Piyasa – Defter Değeri Oranı
Hisse senetleri borsasına kayıtlı olan bir işletmenin, bu borsadaki piyasa değerinin, işletmenin bilânçosundan tüm borçların çıkarılmasından sonra elinde kalan değere (defter değ- erine) bölünmesi ile bulunur. Kolay ve çabuk uygulanabilir olması yöntemin avantajıdır. Bu yöntemde; bir işletmenin defter değerinin, piyasa değerinden daha yüksek olması sonucu oluşan olumlu fark, entelektüel sermaye unsurlar olarak değerlendirilebilinir. Defter değerinin piyasa değerinin altında gerçekleşmesi ise işletmede entelektüel sermaye unsurlarına yatırım yapılmı- yor izlenimini verebilmektedir. Ülkemizde uygulanan Genel muhasebe sistemine göre, bu yöntemin uygulaması durumunda, işletmenin defter değerinin belirlenmesinde amortisman hesaplama yöntemlerinin de dikkate alınması gerekmektedir.
– Tobin’in Q Oranı
Muhasebe ve finans literatüründen gelen Tobin q oranı, Nobel ödülü alan James Tobin tarafından geliştirilmiştir. Bu rasyo, işletmenin piyasa değeri ile yerine koyma maliyeti arasındaki ilişkiyi ölçmektedir. Yapılan ölçümlere göre q değerinin 1’in üzerinde gerçekleşmesi, işletmenin hem entelektüel varlık değerleri hem de karlılık bakımından benzer işletmelere göre daha yüksek seviyelerde oldu u anlamına gelmektedir (IFAC, 1998: 42). Bu yöntem, piyasa- defter değeri oran gibi aynı sektördeki işletmelerin toplam entelektüel sermaye varlıkların oransal karşılaştırılmasını sağlayabilir.
Sonuç olarak girişimciler bugün herhangi bir işletme mevcut pazarında büyümek istese ya da yeni bir yatırımla ilk kez bir pazara girmek istese ön plandan tutması gereken kozu şüphesiz entelektüel sermayesi olmalıdır.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın, entelektüel kalın 🙂
A. Yereli – G. Gerşil / Entelektüel Sermayeyi Ölçme ve Raporlama Yöntemleri
B. http://www.hakanguclu.com/calismalar/Entelektuel_sermaye.pdf
Saygılarımla,
Özden VESKE