ÇALIŞMA HAYATIMIZDA ZAMAN AŞIMI SÜRELERİ ;
İş hayatımızda zaman aşımı süreleri farklılıklar göstermektedir öncelikle
Zamanaşımı Nedir?
Zamanaşımı var olan bir hakkın belli bir süre geçmesi nedeniyle talep edilememesi anlamına gelmektedir.
Dikkat edilirse; hakkın varlığı tartışma konusu değildir. Sadece bir süre geçince talep hakkı ortadan kalkar. Ancak, borcun zamanaşımına uğramasıyla, borç (alacak) sona ermez, sadece alacaklının dava yoluyla alacağını elde etme olanağı, “alacağın dava edilebilme özelliği” ortadan kalkar. Zamanaşımına uğramış bir borç, ifa edilebilen, fakat dava edilemeyen eksik bir borç olarakta tanımlanabilir.
Zamanaşımına uğramış borç ifa edilirse, ifa geçerlidir, bir bağışlama veya alacaklı yönünden bir “sebepsiz zenginleşme” söz konusu değildir. Borçlu, borcun zamanaşımına uğradığını bilmediğini, bu nedenle hataen (yanılarak) ödemede bulunduğunu ileri sürerek verdiğini geri isteyememektedir ( TBK m. 78/2).
TBK.78 : “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.
Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez.
Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır.
Vergi Usul Kanunu açısından zaman aşımı “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
Türk Ticaret Kanunu açısından zaman aşımı Türk Ticaret Kanunu’nun “Belgelerin Saklanması, saklama süresi” başlıklı 82. maddesine göre mükellefler kullandıkları defter ve belgeleri 10 yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar.
Sosyal Sigortalar Mevzuatı açısından ise 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Prim belgeleri ve işyeri kayıtları başlıklı 86. Maddesine göre belgeleri saklama süresi 10 Yıldır.
Saygılarımla,
Mali Müşavir
Özgür KAPLAN