TRT ENERJİ PAYI YASAL DAYANAKLARI VE YILLARA ORANLARI
Son yıllarda ülkemizde sık sık tartışma konusu yapılan konulardan birisi de nihai tüketicilerce elektrik faturaları üzerinden ödenen TRT payı olmaktadır.
Bu payın yasal olup olmadığının yanında TRT’nin diğer televizyon kurumları gibi gelirini kendisinin temin etmesi gerektiği yönünde tartışmalar uzayıp gitmektedir.
Bununla birlikte tüm dünyada TRT benzeri yayıncılık yapmakla görevlendirilmiş kamu kurumları bulunmaktadır. Keza bu kamu kurumlarının finansmanı ise kamusal kaynaklarla sağlanmaktadır.
TRT benzeri kurumların finansmanı konusunda Dünya örnekleri ayrı bir yazımızın konusu olacaktır. Bu yazımızda TRT enerji payının yasal dayanakları ve yıllar itibariyle oranları konusunda bilgilendirme yapmaya çalışacağız.
Bilindiği üzere, Türkiye’nin kamu yayıncılığı yapmakla görevlendirilen tek yayın kuruluşu olan TRT, halkın geri bildirimine önem veren açık, dinamik, üretken ve en önemlisi cumhuriyet ilkelerine bağlı, tarafsız yayıncılığı hedef edinmiş olan ve ülkemizin tamamına yayın yapabilen Anayasamız ve 2954 sayılı TRT Kurumu yasası ile Kamu Hizmeti Yayıncısı olarak görevlendirilmiş olan bir kurumdur.
Kamu Hizmeti Yayıncılığı, “Halk için yapılan, halk tarafından finanse edilen ve halk tarafından kontrol edilen” yayıncılıktır. Bu tanım kamu yayın kuruluşları ile diğer (ticari-devlet) yayın kuruluşları arasındaki farkı da ortaya koymaktadır.
Anayasamızın 133. maddesi ve 2954 sayılı Kuruluş Kanunu ile idari ve mali özerklikle donatılmış Kamu Hizmeti Yayıncısı kuruluş olarak görevlendirilmiş bulunan Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna devamlı ve yeterli gelir sağlamak amacıyla 1984 yılında 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu çıkarılmış bulunmaktadır.
Anılan kanun hükümlerine göre iki temel gelir kaynağımız bulunmaktadır. Bunlar nihai tüketicilere yapılan elektrik enerjisi satışları üzerinden lisans sahibi üretici firmalar tarafından tahsil edilerek TRT’ye aktarılan TRT Enerji payı ve anılan kanun hükümleri gereği bandrole tabi tutulan cihazların satışından önce bir defaya mahsusu olmak üzere , bu cihazları satanlar tarafından ödenen bandrol ücretleridir.
3093 sayılı kanunun enerji payına ilişkin maddeleri aşağıdaki gibidir.
Amaç ve kapsam: (1)
Madde 1 – Türkiye Radyo – Televizyon Kurumuna devamlı ve yeterli gelir kaynağı sağlamak amacıyla hazırlanan bu Kanun; radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlar ile görsel ve/veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihazlardan alınacak ücretler, elektrik enerjisi hasılatından ayrılacak paylar ile çeşitli gelirlerin tahakkuk, tahsilat işlemlerini kapsar
Gelirler:
Madde 2 – Türkiye Radyo – Televizyon Kurumunun gelirleri şunlardır:
- a) Radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan tahsil edilecek ücretler,
- b) Elektrik enerjisi hasılatından bu Kanuna göre ayrılacak paylar,
3093 sayılı kanun 4/c maddesi:
- c) (Değişik : 9/7/2008-5784/11 md.) Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin (sanayi sicil belgesine sahip sanayi işletmelerine yapılan elektrik enerjisi satışı hariç) yüzde ikisi tutarındaki payı (Katma Değer Vergisi, diğer vergiler, fon ve paylar ile benzeri kesintiler hariç) faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirirler.
Tahsilat:
Madde 5
- c) (Değişik: 9/7/2008-5784/12 md.) Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilerce, bu Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendine göre hesaplanacak bedeller en geç tahakkuku takip eden ikinci ayın yirmibeşinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun göstereceği banka hesabına ödenir ve tahakkuk cetvelleri aynı süre içinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna gönderilir.
Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler üçer aylık dönem bilânçoları kesinleştiğinde, o dönemin ödemeleri ile bilançoya göre ortaya çıkacak farklar müteakip ayın sonuna kadar taraflarca mutabakatı yapılarak tasfiye edilir.
Ödemelerin geciktirilmesi halinde, her geçen ay ve kesri için, nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Kurum alacağı 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerince takip ve tahsil olunur.
Ülkemizdeki Elektrik enerjisi üreticisi olan firmalar TRT payının tamamen kaldırılmasının yanında TRT payı oranlarının düşürülmesi ve TRT payı matrahına ilişkin olarak öteden beri çeşitli davalar açtıkları gibi, hükümet düzeyinde de lobi faaliyetlerinde bulunmaktadırlar.
Nitekim bu lobi faaliyetleri sonucu TRT enerji payı oranlarında önceki yıllara göre ciddi oranlarda düşüşler sağlanmıştır.
Anılan kanunun ilk haline göre nihai tüketicilere satış yapan lisans sahihi tüzel kişiler tarafından bu satışlarının % 3,5 u oranında TRT’ye pay yatırılması gerekmektedir.
Bununla birlikte anılan oran Bakanlar Kurulunca değişik tarihlerde indirime tabi tutulmuştur.
Yıllara göre TRT enerji payı oranları aşağıdaki gibidir.
1985-1988 Yılları arası %3,5
1988-1992 Yılları arası %1
1992-1999 Yılları arası %2
1999-2003 Yılları arası %3,5
2003- Yılından itibaren %2
Öte yandan, TRT enerji payı matrahları konusunda firmalar tarafından yürütülen çalışmalar sonucu, 2008 yılında yapılan bir kanun değişikliği ile daha önce TRT payı matrahına dahil olan bazı unsurlar matrah kapsamı dışına çıkarılmıştır.
3093 sayılı TRT Gelirleri kanununda 26.07.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı kanun ile yapılan değişiklik ile TRT enerji payı matrahına dahil olan unsurlardan bazıları ( Perakende Satış Hizmet Bedeli, Dağıtım Bedeli, İletim Bedeli, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu) TRT enerji payı matrahının dışına çıkarılırmış olup, yapılan bu değişiklik sonucu, TRT enerji payı gelirlerinde oransal bazda % 23 oranında bir gelir kaybı yaşanmasına neden olmuştur.
Bununla birlikte EPDK tarafından alınan bir karar ile öteden beri TRT enerji payı matrahına dahil olan kayıp kaçak bedelleri Ocak 2011 tarihinden itibaren TRT payı matrahı dışına alınmıştır.
Bunun yanında EPDK tarafından fiyat tarifelerinde yapılan düzenlemeler ile 2008 yılında 3093 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile TRT payı matrahı dışına alınmış olan “İletim” ve “Dağıtım” bedelleri ile ilgili eski tutarlarda artışa gidilmiş olup, 2008 yılında yapılan değişiklik sonucu % 23 olan TRT payı kaybı daha da artırılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ise bu karar hukuki bir karar değildir. EPDK’ ya kendi kanunları ile verilmiş olan yetki, tarifeleri belirleme ve onaylama yetkisi kapsamında bir yetki olup, EPDK’nın 3093 sayılı TRT gelirleri kanunu ile belirlenmiş olan TRT Enerji payı matrahı ile ilgili bir düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.
Üstelik yeni tarife ile yapılan bu düzenlemeler çapraz sübvansiyon olup Lisans Yönetmeliğinin 41. maddesine göre EPDK’nın çapraz sübvansiyon yapması da yasak bulunmaktadır.
Fiyat tarifeleri üzerinde çapraz sübvansiyon yapma yetkisi 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun geçici 9. maddesi gereğince ancak Bakanlar Kurulu’nca yapılabilecek iken EPDK kendi mevzuatına aykırı olarak yetki aşımında bulunmuştur.
https://tr-tr.facebook.com/muhasebebilenlertoplulugu
Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi