YAPAY ZEKA MUHASEBE ALANINDA KULLANILABİLİR Mİ?
Son zamanlarda bilgisayar teknolojilerinin gelişmesi ve yazılımlar alanında at edilen mesafeler ileride bilgisayarlar muhasebe mesleğini yok mu edecek gibi soruları akla getirmektedir. Öncelikle muhasebe mesleği, kökeni çok eskiye dayanan bir meslek olup, geçen binlerce yıllık zamanda bulunan teknolojiler muhasebe süreçleri üzerinde etkisini gösterse de mesleğin kendisine herhangi bir zarar verememiştir. Bundan sonra da mesleğin yok olmasını sağlayacak bir gelişme beklenmemektedir. Ancak muhasebe süreçleri, muhasebe mesleğini icra edenlerin çalışma şekilleri, teknolojinin etkisiyle elbette değişebilir.
Yapay Zeka nedir denildiğinde üzerinde anlaşılan tek bir tanım bulunmamaktadır. Yapay zeka makineler tarafından insan zekasının yapabildiği tüm veya bazı işlerin yapılabilmesi olarak tanımlanabilir. Neyin yapay zeka sayılacağı üzerine en meşhur kriter 1950 yılında ünlü matematikçi Alan Turing tarafından ileri sürülmüştür. Yapay zeka uzmanlarınca “Turing testi” olarak nitelendirilen bu kritere göre “ Makine ve insan testi yapanın göremeyeceği ayrı odalara geçmektedirler. Testi yapan kişi sorular sorarak cevap veren makine ve insan arasında kimin makine olduğunu belirleyemiyorsa o noktada yapay zekadan söz edilebilir.” Kısaca makine insan düşüncelerini, davranışlarını, konuşmasını bir insan kadar iyi yapabiliyorsa yapay zekadan söz etmek mümkün olacaktır.
Bilgisayarlar, kendilerine yüklenen yazılım (algoritma) doğrultusunda işlem yaparlar. Bilgisayar kendisine verilen yazılımsal komutları algılayarak bu doğrultuda hareket eder. Bu durumda bir bilgisayarın yapay zeka olarak değerlendirilmesi mümkün müdür? Bu soruya yöneltilen olumsuz yanıtlar arasında “Çince Odası” argümanı dikkat çekmektedir. Felsefeci John Searle göre bir odaya hiç Çince bilmeyen bir insanı alır ve ona Çince fişler ile bu fişleri açıklayan detaylı bir kullanım kılavuzu veririz. Bu durumda odanın giriş posta kutusundan gelen mesajları bu kişi alacak hiç Çince bilmemesine rağmen kullanım klavuzu yardımıyla uygun Çince cevapları odanın çıkış posta kutusundan atacaktır. Kullanım klavuzu bilgisayarlardaki yazılıma (algoritmaya) karşılık geldiğine göre bu kişi Çince biliyor kabul edilebilir mi? Benzer soru olarak insan zekasını taklit edebilmesi de bilgisayarın kendi zekasının olduğunu gösterir mi?
Biz konumuza dönecek olursak muhasebe alanında yapay zeka kullanılabilir mi? Sorunun cevabı evet olacaktır. Yapay zeka tıp, mühendislik, yazılım teknolojileri, güvenlik gibi pek çok alanda kullanılabilmektedir. Muhasebe, işletmelerin yaşamış oldukları parayla ölçülebilen mali olayların kayıtlanması, sınıflandırılması, özetlenmesi ve raporlanması, analiz ve yorumunun yapılmasıdır. Muhasebe mesleği ile uğraşanlar, mükelleflerin kayıtlarını tutar, tasnifler, özetler, raporlar, analiz edip yorumlarlar ve mevzuatın gerektirdiği yasal bildirim ve beyannameleri hazırlayarak ilgili mercilere sunmaktadırlar. Bu durumda muhasebenin dört temel fonksiyonunun yapay zeka açısından değerlendirilmesi yararlı olacaktır.
1-Kayıtlama Fonksiyonu: Tekdüzen hesap planına veya diğer hesap planları doğrultusunda belgelere dayalı bilgilerden yola çıkılarak muhasebe kayıtları yapay zeka tarafından kolaylıkla yapılabilir. Görüntü işleme teknikleri oldukça hızlı ilerlemektedir. Faturaların tarayıcıdan geçirilerek, muhasebe kayıtlarına aktarılması yakın bir gelecekte mümkün olacak bir teknolojik gelişmedir. Bugün yazarkasadan veya benzeri cihazlardan çıkan evrakların otomatik kayıtlanması zaten gerçekleştirilmiş bir işlemdir. Elektronik fatura ve elektronik arşiv faturanın yaygınlaşması ile kayıtlama fonksiyonunun bilgisayarlar aracılığı ile gerçekleştirilmesi çok daha kolay olacaktır. Turing testini muhasebenin bu fonksiyonuna uygularsak yapay zekadan söz edebilmek için yapılan bir muhasebe kaydının, bir SMMM tarafından mı yoksa bir yapay zekalı muhasebe programı tarafından mı yapıldığının anlaşılamıyor olması gerekmektedir.
2-Sınıflandırma Fonksiyonu: Yevmiye defterindeki kayıtların deftere kebire aktarılması işlemini otomatik olarak gerçekleştiremeyen bir muhasebe yazılımı kalmamıştır. Tüm resmi muhasebe yazılımlarında bu özellik bulunmaktadır.
3-Özetleme ve Raporlama Fonksiyonu: Mizan alma, yansıtma fişlerinin oluşturulması, FİFO, Ortalama Maliyet, Amortisman ayırma gibi işlemlerde çoğu muhasebe yazılımı tarafından belli bir derecede de olsa gerçekleştirilmektedir. Bilanço, gelir tablosu gibi mali raporları alamayacağınız bir muhasebe yazılımı da yok denecek kadar azdır.
4-Analiz ve Yorumlama: Yapay zekanın en büyük gelişim göstermesi gereken muhasebe alanı budur. Oranlar analizi, yüzdeler analizi, karşılaştırmalı mali tablolar analizi ve trend (eğilim) analizi gibi mali analiz tekniklerine uygun hesaplamaları yazılımlar aracılığı ile yapmak mümkündür. Ancak bu hesaplamalardan yola çıkılarak mali tablo üzerinde yorumlar yapmak işte yapay zekanın muhasebe alanında vereceği en büyük sınav olacaktır. Üstelik Turing testi özelinde yapay zekanın yorumlarının, bir SMMM tarafından yapılan yorumlardan ayırt edilemeyecek kadar da kaliteli olması gerekmektedir.
Yapay zekanın Türkiye’de muhasebe alanında geliştirilmesi noktasında karşılaşacağı sorunlardan bazıları şunlardır:
-Sık değişen muhasebe mevzuatı nedeniyle “makine öğrenmesi”, yapay zeka eğitimi, yazılım güncellenmesine gerek duyulmayacak kadar detaylı olmalıdır. Ülkemizde vergi mevzuatı, SGK mevzuatı, İş mevzuatı, ticaret mevzuatı gibi alanlar çok sık değiştirilmektedir.
-Kurumlar arası iletişim noksanlığı nedeniyle kamuya yapılmak zorunda olan bildirim ve beyannamelerin çeşitliliğinin yanı sıra bu beyanname ve bildirimlerde yapılan sık değişiklikler,
-Sürekli yeni eklenen bildirim ve beyanname yükümlülükleri,
-Mali olayların net olmaması, iç içe geçen mali olayların detaylı analizinin gerekmesi,
-Belge düzeninin oturmamış olması, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü,
-Sık çıkan vergi afları, stok, kasa, ortaklar cari afları gibi istisnaların takip zorunluluğu,
Yukarıda belirttiğimiz sorunların aşılması elbette mümkündür ama diğer ülkelerdeki uygulamalara göre ülkemizde yapay zekanın muhasebe alanında uygulanmasında gecikmeler olması daha büyük bir olasılıktır. Muhasebe mesleği de yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşması ile klasik defter tutma, beyanname verme noktasından, danışmanlık ve denetim yapma noktasına doğru ilerlemektedir. Gene konuyu bir fıkra ile bitirelim. “Zekanın yolu birdir.” Demiş Padişah, Nasreddin Hoca’ya. Nasreddin Hoca bu söz üzerine “işte zeki insan denilen kimselerin düştükleri en büyük hata bu; Kendi zekalarını çok beğendikleri için meseleyi kendileri gibi görenlere zeki derler. Bir olayın hesaba katılacak en az iki cephesi vardır. Meseleye hangi taraftan yanaşırsanız o tarafından görürsünüz. Bu sözler Padişahı düşündürmüş ve kendi bilgin ve filozoflarına aktarmış. Ama onlar bu sözlerin saçmalıktan başka bir şey olmadığını öne sürmüşler. Hatta bilime aykırıdır demişler. Ertesi gün bilim adamları ve Padişah, Nasreddin Hoca’nın evine gelmişler ve sobanın altına dizilen taşlar ile yerden yaklaşık 1 metre yükseğe kurulu olduğunu görmüşler. Bu arada Hoca, onlara bir şeyler ikram etmek için diğer odaya geçmiş. Padişah sormuş bu soba niye böyle diye? Bilim adamları cevap vermişler:
Kimya bilgini:
-Hoca, sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
Fizik bilgini:
-Hoca, sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
-Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.
Matematik bilgini:
-Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
Bu sırada Hoca, odaya girer ve Padişah, ona sobanın niye yukarda olduğunu sorar. Hoca, cevap verir:
- – Boru yetmedi Padişahım!