Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.
Vergi Usul Kanunu’nun 12’nci maddesinde belirtildiği üzere ; Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer.
Türk Medeni Kanunun’da mirasçıların miras bırakanın borçlarından sorumluğu “Müteselsil Sorumluluk” olarak düzenlenmiş iken, Vergi Usul Kanununun da mirasçılardan her birini vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutarak “Sınırlandırıcı” bir sorumluluk esas alınmıştır.
Mirascılara Düşen Yükümlülükler Nelerdir ;
Vergi Usul Kanununa göre mirasçılardan her biri ölen mükellefin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacağı belirtilmiştir. Mirasın, üç ay içinde reddolunabileceği belirtilmiş olup mirasçıların mirası kabul etme veya kabul etmeme işlemini miras bırakanın ölümünden itibaren üç aylık süre içerisinde yerine getirmelidir.
Miraçıların ödevleri arasında yer alan Ölümü bildirme, defter ve belgeleri ibraz etme, muhafaza etme, beyanname verme bütün ödevleri mirası reddetmemiş yasal mirasçılar tarafından yerine getirilecektir. Vergi Usul Kanununun 16’ncı maddesine göre “Vergi Kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde, ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme, beyanname verme sürelerine ( 3 ) üç ay eklenir” hükmü yer almaktadır. Özetle normal bildirim süreleri dahil toplam 4 aylık süre içinde ödevlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Mükellefin ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu önceki dönemlere ait verilmemiş Katma Vergisi Beyannamesi, Muhtasar Beyannamesi , Damga Vergisi Beyannamesi ve Gelir Vergisi Beyannamesinin verilmesi mirasçılara geçen ödevlerdendir.
Mirasçılara geçen bu ödevlerden Gelir Vergisi Beyannamesi hariç (Gelir Vergisi Kanunu’nun 92’nci maddesinde ölüm halinde yıllık gelir vergisi beyannamesinin verileceği süreye ilişkin özel bir hüküm bulunduğundan, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içerisinde verileceği açıkça belirtilmiştir ) beyannamelerinin verilmesinde üç aylık süre ilavesi dikkate alınarak verilmesi gerekmektedir.
Geçici Vergi yönünden özellik arzeden durum ise ; GVK mükerrer 120. maddede yer alan “İşi Terkten Sonra Geçici Vergi Ödenmez” kuralı uyarınca ölen mükellefin ölüm tarihi itibariyle içinde bulunulan geçici vergi dönemine ait Geçici Vergi Beyannamesinin verilmeyeceği ve geçici vergi ödenmeyeceğidir. Doğal olarak, aynı takvim yılı içinde önceden ödenmiş geçici vergilerin kıst dönem gelir vergisinden mahsup edilir.
Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma, envanter çıkarma, kayıt nizamı, muhafaza ve ibraz gibi ödevlerini yerine getirirler. Murisin ölüm tarihinden önce tamamlanan, ancak sonuçları henüz alınmamış vergilendirme dönemi ile murisin ölüm tarihine kadar ki devreyi kapsayan “Kıst” vergilendirme dönemine ait kar-zararın tespiti ve dönem gelirlerinin beyanı, beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilecek vergilerin zamanında ödenmesi, murisin sağlığında tarh ve tahakkuk ettirilmiş ancak kısmen veya tamamen ödenmemiş vergi borçlarının ödenmesi, VUK’ un 148’inci maddesi ve müteakip maddelerinde düzenlenmiş bulunan “Bildirme” görevlerinin zamanında yerine getirilmesi gibi görevleri yaparlar. Özetle mirasçıların sorumluluğu vergi aslı ve usule ilişkin ödevlerle ilgilidir. Ceza yönünden sorumluluk söz konusu olmamaktadır. Burada “ Gecikme Zammı ve Faizinin” bir vergi cezası olmadığı unutulmamalıdır. Bu durum mirasçıların sorumluluğu ilkesinin tek istisnasıdır.
Ödeme Süreleri ;
Mükellefin ölümü halinde mükellefiyetinden doğan vergilerin ödeme sürelerine ilişkin düzenleme Vergi Usul Kanunu 112 inci madde aşağıdaki gibi yer almıştır.
“Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler, beyanname verme süreleri içinde ödenir.
Memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri sonlananların ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden başlayarak ( 1 ) bir ay içinde ödenir.” Mükellefin, vadeleri mezkur süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınır.
Görüleceği üzere, Vergi Usul Kanunun 16’ ıncı maddesi gereği beyanname verme süresinin uzaması sebebiyle tahakkuk etmemiş vergilerin tahakkuk ve ödeme sürelerini uzatırken bir yandan da daha önce tahakkuk etmiş ancak vadesi gelmemiş borçları bu süreye bağlayarak (bazı durumlarda) vadeyi öne almış-kısaltmış olmaktadır.
6183 Sayılı Kanunun 50 ‘inci Maddesi gereğince, mirasçılar adına miras bırakanın amme borçlarından dolayı takip işlemlerinin miras hukukundan kaynaklanan bekleme süresine ( Terekenin ve Mirasçılığın Kesinleşmesi ) kadar geri bırakılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, miras bırakanın ölümü ile mirasçılığın kesinleşmesi tarihleri arasında “Gecikme Cezası” uygulanmayacağı anlamına da gelir.
Mirasçıların İşe Devam Etmesi Durumunda :
Mirasçılar tarafından işe devam etme kararı alınması durumunda ölüm tarihi itibariyle murisin mükellefiyeti düşer işe devam edecek olan mirasçıların mükellefiyeti başlar. Vergi Usul Kanunu’nun 168. maddesinde işe başlama bildiriminin işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde yapılacağı belirtilmekle beraber mirasçılar tarafından işe başlama bildiriminin ne zaman yapılacağına dair bir hüküm bulunmamakla birlikte Vergi Usul Kanunu 2001/1 sıra no’lu İç Genelgesi ile uygulamaya açıklık getirilerek murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri durumunda, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden ( 1 ) bir ay içinde bildirimde bulunmaları gerektiği belirtilmiştir.
Defter ve Belgeler ile Ödeme Kaydedici Cihazlara ait Yapılacak İşlemler :
246 seri no’lu VUK Genel Tebliğine göre işi bırakan mükellefler, notere tasdik ettirdikleri veya anlaşmalı matbaalara bastırdıkları belgelerden kullanılmamış olanlar ile en son kullandıkları ciltleri işi bırakma bildiriminde bulunacakları süre içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine ibraz ederek kullanılmamış belgelerini iptal ettireceklerdir. Her ne kadar ölüm işi bırakma olarak kabul edilmişse de Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinde yer alan yetkiye dayanılarak, 2001/1 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesi ile murisin ölümünden itibaren aralıksız işe devam edecek mirasçıların, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanılmasına izin verilmiştir. Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir. Ancak işe devam eden mirasçılar söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerekmektedir.
Ayrıca 96/1 sıra no’lu KDV mükelleflerinin ÖKC Kullanma Mecburiyetleri Hakkında İç Genelge uyarınca ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü nedeni ile varlıklarının kanuni mirasçılara devrinde ödeme kaydedici cihazların mali hafızasının değiştirilmesi zorunlu değildir. Ancak ödeme kaydedici cihazın hafızasında kayıtlı bulunan mali bilgilerin (Z raporu sayısı- Toplam KDV tahsilatı- Toplam hasılat) yetkili servise başvurularak tespit edilmesi ve vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
S.M Mali Müşavir
Sibel KAROĞLU