
Muhasebe Bilenler Topluluğunun Değerli Üyeleri; Bugünkü tam dönemimizin konusu olan Kurumlar Vergisinde Zarar Mahsubu
Kurumlar Vergisi; mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 9. maddesi hükmü uyarınca kurumlar vergisi mükellefleri;
— Geçmiş yıllar zararlarını,
— Devralınan veya tam bölünme suretiyle bölünen kurumlara ait zararlarını,
— Yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlarını, beyannamede indirim konusu yapabilirler.
Geçmiş yıl zararlarının mahsubu;
Zarar mahsubu beş yıl için geçerli,
Mahsubun yapılacağı beyannamede her yılın zarar tutarının ayrı ayrı gösterilmiş olması,
Mahsup edilecek geçmiş yıl zararının ilgili olduğu dönemin beyannamesinde bulunması, gerekir.
Geçmiş yıl zararı, indirim hakkının doğduğu ilk yılında kazançtan düşülmelidir. Düşülmez ise diğer yıllarda indirim olarak kullanılamaz.
Devir alınan ve bölünen kurumlarda zarar mahsubu;
Devralınan kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile tam bölünme işlemi sonucu, bölünen kurumdaki öz sermayenin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararlarını kazançlarından indirilebilecekler.
zarar mahsubu için;
Son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması,
Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi gerekmektedir.(Kurumlar vergisi 9. madde)
Vergiden kaçınma amacıyla yapılan devir ve bölünme işlemlerinde zarar mahsubu yapılamaz.
Yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararlar;
Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirebilmeleri için faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre vergi matrahlarını (zarar dahil), o ülke mevzuatına göre denetimini yaptırıp rapor halinde ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri ayrıca, bilanço ve gelir tablosunun, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.
Mükelleflerin yurt dışı zararlarını mahsup edebilmeleri için son beş yıla ait raporlarını ilgili vergi dairesine ibraz etmiş olmaları gerekmektedir.